Examples of using Hayat sigortası in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kardeşin Rolfun hayat sigortası varmış.
Hayat sigortası hakkında hiç düşündünüz mü?
Royun hayat sigortası yaptırdığını biliyor muydunuz?
Hangi hayat sigortası?
Hayat sigortası primimdeki eşitsizlikle ilgisi var.
Hayat sigortası karımın fikriydi.
Beyler… Adama hayat sigortası poliçesi alsak ya?
Ama birine böyle kolayca hayat sigortası poliçesi alınabiliyor mu?
Hayat sigortası daha fazla ödemez mi?
Tom ve Marry hayat sigortası için Tomun babasını öldürmek amacıyla kumpas kuruyorlardı.
Bana gönderdiğin hayat sigortası bulunuyor.
Adım Michael James, hayat sigortası satıyorum, eski arkadaşım Rachel ile birlikteyim.
Bu bilgileri hayat sigortası ihtiyaçların için kullanacaksın.
Biliyorsun, hayat sigortası bunun için var… sıradanların kanunu.
Hayat sigortası poliçesi?
Seni anlayamıyorum. Hayat sigortası yaptırdığımızda memnun olmuştun.
Geminin, insanoğlunun hayat sigortası olması gerekiyordu.
Hayat sigortası poliçesi, bir şirket poliçesi.
Hayat sigortası primlerini ödemeyi kesmiş.
Bu para hayat sigortası.- Hayır, bu.