Examples of using Her maçta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Her maçta ağrıyan bileklerine lidokain enjekte ediyor. Steroit olayını aştığını mı düşünüyorsun?
He injects his sore ankles with lidocaine every game, you think he's above injecting steroids?Her maçta 200 kiloluk bir adam kafamı koparmak için bana doğru koşar.
And every game, I got, you know, a 300-pound lineman gunning for me, trying to rip my head off,Tottenham Hotspurlu Roman Pavlyuchenko turnuvada oynadığı her maçta gol attı,
Roman Pavlyuchenko of Tottenham Hotspur, who scored in every match Her maçta onun ne yapacağını beklerdim çünkü her maçı kazanmamızı sağlayan oyuncu Messi.
Because he's the player who wins you every game. In Bu koltuk için bilet satılmamaktadır ve her maçta önemli( genellikle Young Boys ile ilişkili)
There are no tickets available for this seat; every game the seat is occupied by a notable personality,Arsenalde kalırsa FA Kupasındaki her maçta oynayabilecekti.
if he stayed at Arsenal, he would play every game in the FA Cup.sakatlıklar hariç oğlum gelecek sezon her maçta oynayacak.
barring injury, of course, my son starts every game next season.Nowitzki ayrıca her maçta çift haneli skor yaparken NBA tarihinde en az 1.2 blok
Her maçta onun ne yapacağını beklerdim
In every game I would be watching,Her maçta kendisine, takma adı olan NOLEnin birer harfiyle süslenmiş beyaz uzun kolu tişörtler giymiş şekilde anne ve babasıyla iki küçük kardeşi eşlik etti.
At every match, he was followed by his parents and two younger brothers wearing white sweatshirts, each emblazoned with one letter of his nickname- NOLE.Hatırladığınız üzere Vikramjeet Singhin Hint Kaplanları her maçta mağlup oldu.
You will recall that in the past 8 years… Vikramjeel Singh's Indian Tigers have been defeated in all matches.trying to fight in every game. And they bring football outside of the pitch.Eski kulübüm hakkında tek kötü laf etmem… Her maçta onları sırtımda taşımış olsam da.
I would never say a bad word about me old club… even though I did carry them through every match.Arasında All Comers finali ve Meydan okuma maçlarının dışındaki her maçta, 5 oyundan sonraki oyunu kazanan seti kazanmış oluyordu.
Between 1877 and 1883, the winner of the next game at five games-all took the set in every match except the All Comers' final, and the challenge round, which were won with six games and a two games advantage.Her maç koyarız.
Every game.Koçluk yaptığın her maçı kaybettiğine göre, takımla birbirinize iyi uyarsınız.
Since you have lost every game you have coached, it would be a perfect match.Her maça burada milyarlar yatırılıyor.
We're talking billions bet on each match.Oynadığın her maçını izledim.
I followed every game You ever played.Bire karşı dört, adil değil… Ayrıca her maçı da kazanmam gerekiyor.
One against four is unfair… plus I have to win each match.Her maçtan sonra seni arardım
After every game, I would look for you
