Examples of using Hiç durup in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama hiç durup kendine bakmıyorsun.
Hiç durup her şeyin çok kolay olduğunu düşündün mü?
Hiç durup da etrafıma doğru düzgün bakmamış gibiyim. Sanki daha önce.
Ama burayı iyi yapanın ne olduğunu hiç durup düşünmedin.
Lex, hayatının nereye doğru gittiğini hiç durup düşündün mü?
Bir hedefe varmaya çalışmakla o kadar meşgulsündür ki hiç durup düşünmezsin;
Benim nasıI bir acı çektiğimi hiç durup düşündün mü?
Hiç durup düşündün mü bilmem, belki de sürekli kaçarak… kalıp onunla savaşmaktan daha fazla çaba harcıyorsundur?
Hiç durup, neden aptal sorularına bu kadar önem verdiğini düşündün mü?
Hiç durup gördüğümüz uçağın bombardıman uçağı ya da Aurora projesindeki gibi
Catherine, hiç durup sana neden onun boşanmasını anlatmadığımı düşündün mü?
Hiç durup düşündün mü… belki de o şovda reytingler artsın diye seni çağırıyorlar?
Bilmiyorum. Yaşamak için kaçarken, hiç durup da tesisatlarına bakmazdım.
Hiç durup da, insanların bırakma nedeninin senin yönetim sorununun olduğunu düşündün mü?
Benim hayatını mahvettiğimi düşündüğünü biliyorum, ama hiç durup ölü bir babaya sahip olmanın perişan bir babaya sahip olmaktan daha iyi olabileceğini düşündün mü?
Hiç durup düşündün mü? Zayıflık olarak gördüğün şey… aslında güçtür?
Hiç durup da gerçekten ama gerçekten
Hiç durup da düşündü mü… belki senden daha farklı
Ama hiç durup denizin yanındayken denizden başka
Hiç durup kendine sordun mu sana emirleri kim ve neden veriyor?