HIÇBIR ŞEY YAPMAMAK in English translation

do nothing
hiçbir şey yapmadan
birşey yapmadan
bir şey yapmadan
hiçbirşey yapmadan
nothing
doing nothing
hiçbir şey yapmadan
birşey yapmadan
bir şey yapmadan
hiçbirşey yapmadan
to be able to do nothing at all

Examples of using Hiçbir şey yapmamak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Hiçbir şey yapmamak kadar tehlikeli değil.
Not as dangerous as doing nothing.
Hiçbir şey yapmamak çoğu zaman en iyisini yapar. Evet.
Yes. Doing nothing often leads to the very best something.
Hiçbir şey yapmamak, rastgele paraya denk gelmek.
Do nothing. Fall ass-backwards into money.
Hiçbir şey yapmamak ile eşit sayılan bir davranış için gayet sağlam bir katkı bu.
That is a pretty solid contribution for a behavior equated with doing nothing.
Bilmek ve hiçbir şey yapmamak.
Know and do nothing.
Bu konu hakkında bildiklerin varken hiçbir şey yapmamak da çözüm değil.
Neither is doing nothing knowing what you know about his case.
Hiçbir şey yapmamak ve beklemek arasında bir fark vardır.
There's a difference between doing nothing and waiting.
Sizin için en iyisi arkanıza yaslanıp hiçbir şey yapmamak.
This is gonna work out best for you if you just relax and do nothing.
Evladım, hiçbir şey yapmamak ikimiz için de bir seçenek değil.
Son, doing nothing isn't an option for either of us.
Hiçbir şey yapmamak bir çözüm değildir.
Doing nothing is not a solution.
Harekete geçmek veya hiçbir şey yapmamak.
To act or do nothing.
Balık tutmak, verandada oturmak tembel günler, hiçbir şey yapmamak.
Fly-fishing, porch-sitting, lazy days, busy doing nothing.
Hiçbir şey yapmamak, buna göz yummak olur.
To do nothing would be to condone it.
Sizin için en iyisi… arkanıza yaslanıp hiçbir şey yapmamak.
This is going to work out best for you if you just relax and do nothing.
televizyon izlemek, hiçbir şey yapmamak.
watching TV, doing nothing.
Bu hiçbir şey yapmamak değil.
That is not nothing.
Odasına tek başına gidip, hiçbir şey yapmamak istedi.
He just wanted to go into his room, on his own. Do nothing.
Kendi başımıza burada oturmak. Hiçbir şey yapmamak.
Sitting here all by ourselves doing nothing.
Hiçbir şey yapmamak bir seçenek değildir.
Doing nothing is not an option.
Güneşte uzanıp hiçbir şey yapmamak güzel.
It's nice to lie in the sun and just do nothing.
Results: 142, Time: 0.0307

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English