Examples of using Huylu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayır, ama hala kötü huylu bir kanserim var.
Onların da içinde iyi huylu, güzel hanımlar.
Bence kötü huylu.
Oldukça zeki ve iyi huylu bir kız.
Eğer sana söylediklerimi tam olarak yaparsan iyi huylu olacaktır.
Nancy çok yaşlı ve iyi huylu bir attır.
Keşke onun için iyi huylu diyebilseydim.
Ne kadar iyi huylu çocuklar!
O Yorkshire Martha iyi huylu küçük bir o kadar unrestrainedly hıçkırdı korkmuş
Öyle. İyi huylu, sıcak kanlı, fazla ürkek değil.- Evet.
Yaşına kadar güler yüzlü, iyi huylu… çok endişeli
erkeklik anlayışı birkaç punkçu arkadaşıyla bir araya gelip onları durdurmayacak kadar iyi huylu insanları… rahatsız ederek ortalıkta dolaşmak.
Onun adı Dr. Abel Gideon ve kendisinin, karısını vahşice öldüren yumuşak huylu bir cerrahtan daha fazlası olduğuna dair yeni kanıtlar ortaya çıktı.
Hayır, aile içinde denir ki, babamın kötü huylu olması… annemin çirkinliği yüzündendir.
O zaman Golden Retriver iyi bir fikir. Bak dinle,'' Eğer sizde iyi huylu, sosyal bir köpek istiyorsanız.
yumuşak huylu, sabırlı olun. Birbirinize sevgiyle, hoşgörüyle davranın.
O zaman Golden Retriver iyi bir fikir. Bak dinle,'' Eğer sizde iyi huylu, sosyal bir köpek istiyorsanız.
babamın kötü huylu olması… annemin çirkinliği yüzündendir.
Senin Miles Scott iyi huylu tertemiz bir vergi muhasebecisi gibi görünüyor,
Yani kız daha iyi bir oyuncu olsaydı daha iyi huylu olsa daha güzel ağlasaydı masum mu bulunacaktı?