IÇERI GELIN in English translation

• come in
• on in
• coming in
• get in here
• c'mon in

Examples of using Içeri gelin in Turkish and their translations into English

Onu görmelisiniz. Lütfen, içeri gelin ve görün.
You should see him. Please, come in and see him.

Bayan Tinsdale, lütfen, içeri gelin.
Mrs. Tinsdale, please, come in.

Lütfen içeri gelin.
PLEASE DO COME IN.

Hadi, içeri gelin, içeri gelin. Teşekkürler, anne.
Come on in, come on in. Thank you, Mom.

Içeri gelin!
In you come!

Lütfen içeri gelin.
Will you come in, please?

İşiniz bitince, içeri gelin ve mutfaktakilere yardım edin.
When you're finished, come inside and help out in the kitchen.

Lütfen, içeri gelin!
Please, go on in!

Elbette, içeri gelin Bill, Maggie, bebek.
Sure, come on in, Bill, Maggie, baby.

Peki, içeri gelin. Atıştırmalıklar orada.
Well, come on in. Snack table's over there.

Lütfen içeri gelin, bugün gelen bir tek sizsiniz.
Do come in, you're the only one today.

Peki, içeri gelin, o zaman.
Well, in you come, then.

Hemen içeri gelin lütfen.
Please hurry and come in.

Buyurun içeri gelin.
But come in, come in.

Şey, içeri gelin çocuklar.
Well come on inside, children.

Lütfen içeri gelin Ben Melanie.
Please, come on in. Hi, I'm Melanie.

Karen, Zach, içeri gelin, bu meseleyi çözelim.
Karen, Zach, why don't you come inside, we will sort this out.

Lütfen içeri gelin, Bayan Keyes.
Please, come in here, Miss Keyes.

Hadi, içeri gelin, içeri gelin. Teşekkürler, anne.
Thank you, Mom. All right, come on in, come on in.

Hadi içeri gelin.
Come in, come in.