IÇIN BIR ŞANS in English translation

a chance for
için bir şans
için bir fırsat
bir şansın var burada senin için
şans olabileceğini umuyordu onun için
is lucky for
için şans
is an opportunity for
for our
bizim için
için en
için de
dönümümüz için
için yeni
için müzik yapacak birini bulma konusunda zor zamanlar geçiriyoruz
özgürlüğümüz için
adına
için hayatını tehlikeye atan
konuğu için
is fortunate for
shot
vuran
şans
ateş
atışı
şut
kurşun
vurdu
atış
vurulmuş
vuruş

Examples of using Için bir şans in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sulugöz Eva için bir şans.
Lucky for Eva, the crybaby.
Birlikte çalışmamız için bir şans olur.
Be a chance for us to work together.
Oraya daha yakin olmak için bir şans var mı diye bugün her yeri taradım.
I backtracked today to see if I had any luck closer in.
Neden Alfieye kendini savunması için bir şans vermiyoruz?
Why don't we give Alfie the chance to defend himself?
Borg bunu tekrar denemek için bir şans daha bekliyordur.
The Borg have been waiting for the chance to test them out.
Sadece okul hayatım için bir şans istedim.
I just wanted a chance to have a life in school.
Gözlerimi açmam için bir şans bu.
It's a chance for me to widen my eyes.
Hiçbir şeyin kaybolmaması senin için bir şans, adamım.
Lucky for you, my man, that nothing's missing.
Senin için bir sürü şans yarattım.
I took many chances for you.
Benim için bir şans olabilir mi?
Is there any kind of a chance for me?
Şimdi benim için bir şans.
Now is the chance for me.
Bana pazarlık için bir şans ver. Tamam.
Okay, just give me a chance to negotiate… Maybe he's bluffing. Ten.
Baştan başlamamız için bir şans. Biliyorum.
I know. It's a chance for us to start over.
Ama bunu prova yapmak için bir şans olarak düşündük.
But we took it as a chance to practice.
Bu çocuk bizim için bir şans olabilir.
This child could be a chance for us.
Şerifi geçmesi için bir şans.
Here's a chance for him to outdo the Sheriff.
Bu senin için bir şans.
It's a chance for you.
Bu benim için bir şans.
It's a chance for me.
Bence ona açıklaması için bir şans vermeliyiz?
I just think we should give her a chance to explain. We?
Dünyadaki insanlar için bir şans olabilir.
It's a chance for the people on Earth.
Results: 571, Time: 0.0433

Için bir şans in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English