IŞ BULMA in English translation

• employment
• to get a job
• finding a job

Examples of using Iş bulma in Turkish and their translations into English

Peki iş bulma zamanı geldiğinde, ne yapacaksın?
What are you going to do when it's time for her to get a job?

Ama iş bulma şansımı arttırmak için bir iki harfle oynattım.
But to increase my chances of employment, I got the"E" removed.

Evet, iş bulma kurumundan telefon bekliyorum.
Yes, I'm waiting for a call from the employment agency.

Veleslilere iş bulma sorununa.
creating jobs for Veles residents.

Tek yaptığım dün akşam Rexe iş bulma kurumuna gideceğimi söylemek.
All I did was tell Rex that I was going to the employment agency.

Bana hiç başka iş bulma.
Don't think up some other job for me.

Toy, saf olan bu kadınlar iş bulma vaadiyle buralara getiriliyorlar.
Young, naive women are enticed to leave their countries with promises of jobs.

Lı yıllarda, Jaakko Kivi, iş bulma ajansının müdürüydü.
In the 60s, it was Jaakko Kivi, the director of the employment agency.

ablanın evliliği, iş bulma.
sis's dowry, job.

An9} Avcıların iş bulma kurumu.
A place that helps Hunters find work.

Hükümet, çalışmak isteyen herkese iş bulma sözü verdi.
Earthgov has promised a job to anyone that wants one.

Demem o ki gülümse ve iş bulma kurumuna geri dön.
I'm just saying, put on a smile, and head back to the job center.

Yeom Sang Cheolün iş bulma kurumunun önündeki… otoparktan geçerken kameraya yakalanmış.
She was caught walking past the parking lot… in front of Yeom Sang Cheol's employment agency.

Döndükten sonra ve iş bulma çabalarım sonucu gördüklerim… beni dehşete düşürdü.
And when one tried to get a job. I was horrified by what I saw when I came back here.

Devlet iş bulma dairesinden açıklanan verilere göre 70 bin civarında Hırvat şu anda maaş almadan çalışıyor.
According to data from the state employment agency, around 70,000 Croatians are currently working for no paycheck.

Şey, Mickey, iş bulma konusunda ciddiysen, yaz için birine ihtiyacımız var.
Uh… wow. Well, Mickey, if you're serious about finding a job, we-we need someone for the summer.

Leka, Hırvatistan ABye resmi üye olana dek geçecek zamanı, kendisini bazı Avrupa ülkelerindeki iş bulma olanakları hakkında bilgilendirmekle geçireceğini belirtti.
She said that she would use the time until the official Croatian accession to the EU to inform herself about employment opportunities in some European countries.

Şey, Mickey, iş bulma konusunda ciddiysen, yaz için birine ihtiyacımız var.
Well, Mickey, if you're serious about finding a job, we-we need someone for the summer.

Broşürler gazetelerle birlikte dağıtılacak ve üniversitelerle iş bulma büroları gibi yerlere bırakılacak.
The brochures will be inserted in newspapers and left at places such as universities and employment bureaus.

BHde, teknik okul mezunlarının iş bulma şansı genel ortaöğretim mezunlarından çok daha düşük.
In BiH, technical school graduates have far less chances of finding a job compared to those with a general secondary education.