Examples of using Işte o in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu yayın işte o dalgaydı.
Ralphie Scopo işte o adamdı.
Kocam, Long Zii işte o kaplandı.
Ama işte o ve Mark Antony işsizlere iş veriyorlar.
Ve işte o korkunç eko.
Ve işte o gün, daha önce söylediğini hiç duymadığım bir şey söyledin.
Bir dakika içinde senin beynini patlatacağım işte o zaman üzücü bir hata olacak.
Binbaşı, işte o, yerel bir yok edici.
Evet işte o.
Işte o tarafta.
Ve işte o.
Ve işte o numara arama yapmış bak.
Bilirsin işte o, sert olanımız.
Ve işte o anda en yakın arkadaşımı öldürdüğümü biliyordum.
Ve işte o.
Evet işte o.
Karaciğerinizin parasını ödeyemezseniz işte o noktada ben devreye giriyorum.
Hey, işte o. Mağazadaki Latin piliç.
Heh işte o.
Ama yolda tekrar karşılaşırsak işte o başka bir hikaye.