ILGINÇ in English translation

strange
garip
tuhaf
ilginç
yabancı
enteresan
curious
merak
tuhaf
ilginç
garip
meraklandım
funny
komik
tuhaf
garip
ilginç
gülünç
eğlenceli
esprili
interest
faiz
ilgi
ilginç
ilgili
çıkarına
ilgilendiren
yararına
bir ilgi
quaint
ilginç
antika
tuhaf
garip
eski
hoş
şirin
acayip
hayatn ve hayallerin kösesinde küçük , garip
interesting
faiz
ilgi
ilginç
ilgili
çıkarına
ilgilendiren
yararına
bir ilgi
amazing
şaşırtıyorsun
harika
fascinating
büyülüyor
cezbeden
intriguing
entrika
ilgimi çekti
ilginç
merak
i̇lgi çekici
interested
faiz
ilgi
ilginç
ilgili
çıkarına
ilgilendiren
yararına
bir ilgi
strangest
garip
tuhaf
ilginç
yabancı
enteresan

Examples of using Ilginç in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
En ilginç olanı da bir gün öğle namazından sonra meydana geldi.
And the strangest thing of all happened one day, after midday prayer.
Çok ilginç olması gerekmez.
I'm very interested.
Yine de bunun size ilginç geleceği konusunda kendimi ikna ettim.
However, I'm convinced that this will interest you.
Ne kadar ilginç. Klavye.
The keyboard. How quaint.
Çok ilginç.
it's funny.
Bayan Calendar, bilgisayar bilimi dersinizin çok ilginç olduğuna eminim.
Ms. calendar… i'm sure your computer science class is fascinating.
Ve böylece hayatımızın en ilginç akşamlarından birini geride bırakmış olduk.
And so ended one of the strangest afternoons of our lives.
Margo, hayvan krallığında ilginç birşey mi keşfediyorsun?
Margo, are you discovering an interest in the animal kingdom?
Aklımdan geçeni öğrendiğinde çok ilginç bulacaksın.- Güven bana.
You will be very interested when you find out what I have in mind.- Trust me.
Bayan Calendar, bilgisayar bilimi dersinizin çok ilginç olduğuna eminim.
I'm sure your computer science class is fascinating. Ms. Calendar.
Evet. Cuma akşamları bu kadar çok insanın halı almak istemesi ilginç.
Yeah, funny how so many people want to buy a carpet on a Friday night.
Sulawesinin en ilginç yaratıklarından biri tüyler ürpertici çığlıklarıyla aya serenat yapar.
One of Sulawesi's strangest creatures serenades the moon with its unearthly cries.
İnsanların ilginç hikâyeleri, Vic. Gözyaşları, umutlar.
Tears, hopes… Human interest stories, Vic.
Evet, çok ilginç bir olay için buradayım.
Yeah, strangest thing, I'm here on a case.
Bu anatomi ve insan davranışları öğrencileri için ilginç olabilir.
This might interest to only to students of anatomy… and human behavior.
Jackie, sen LaRoccanın büyük, ilginç öykü yaşamasına karşısın.
Jackie, you against LaRocca makes a great, quaint anecdote.
Hadi ama. Burada olanlar gerçekten çok ilginç.
This is really fascinating, what's going on at this table.
Asla ilginç olmadığını söylemedim.
I never said I wasn't interested.
Bu bildiğim en ilginç yaşam. Sonsuza kadar genç.
The strangest life I have ever known. Forever young.
Din bence, daha derin, daha ilginç bir soru sorar.
While religion is asking, as I think is different, interest question.
Results: 15334, Time: 0.0403

Top dictionary queries

Turkish - English