Examples of using Ilginç in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
En ilginç olanı da bir gün öğle namazından sonra meydana geldi.
Çok ilginç olması gerekmez.
Yine de bunun size ilginç geleceği konusunda kendimi ikna ettim.
Ne kadar ilginç. Klavye.
Çok ilginç.
Bayan Calendar, bilgisayar bilimi dersinizin çok ilginç olduğuna eminim.
Ve böylece hayatımızın en ilginç akşamlarından birini geride bırakmış olduk.
Margo, hayvan krallığında ilginç birşey mi keşfediyorsun?
Aklımdan geçeni öğrendiğinde çok ilginç bulacaksın.- Güven bana.
Bayan Calendar, bilgisayar bilimi dersinizin çok ilginç olduğuna eminim.
Evet. Cuma akşamları bu kadar çok insanın halı almak istemesi ilginç.
Sulawesinin en ilginç yaratıklarından biri tüyler ürpertici çığlıklarıyla aya serenat yapar.
İnsanların ilginç hikâyeleri, Vic. Gözyaşları, umutlar.
Evet, çok ilginç bir olay için buradayım.
Bu anatomi ve insan davranışları öğrencileri için ilginç olabilir.
Jackie, sen LaRoccanın büyük, ilginç öykü yaşamasına karşısın.
Hadi ama. Burada olanlar gerçekten çok ilginç.
Asla ilginç olmadığını söylemedim.
Bu bildiğim en ilginç yaşam. Sonsuza kadar genç.
Din bence, daha derin, daha ilginç bir soru sorar.