Examples of using Ilişkisel in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O ilişkide kalmamın tek nedeni buydu.
Nedir o? İlişki anlaşmasını sunarım.
Bağımsız Georgeu öldürür. Eğer İlişki Georgeu bu kapıdan girerse.
Habsburg Prensinin Romanov Prensesiyle… nişanlanmasıyla sonlanan skandal ilişki.
Ama Hank benim patronum olduğundan sizin ilişkiniz, bizim uzak durmamız gereken bir konu sayılabilir.
Hayatımda hiç bir ilişkiyi sürdürmek için bu kadar uğraşmadım bunu bir gübre yığını içinde kanıtlamam gerekiyorsa kanıtlarım!
Bayan Soong, bu adamla olan ilişkiniz söylediğiniz gibi gelişigüzel ise bu hasmane tavrınızı anlayamıyorum.
Psiphon, şu anda üç tane farklı, ancak birbiriyle ilişkili açık kaynaklı yazılım projelerinden oluşmaktadır:
Sana nasıl denk geldiğini ve bu ilişki için nasıl üzgün olduğumu sana söyleme şansım hiç olmadı.
Biz bir ilişki olduğunu düşünmüyoruz ama bardaki herkese göre, varmış gibi görünüyor.
Bu çıkarcı ilişki altı yıl sürdü,
Annenizle olan ilişkinizin şu anda nasıl bir ebeveny olacağınız üzerisindeki etkisini anlamak için psikolojiden mezun olmak gerekmez.
Ben inanıyorum ki Will, sen ve ilişkiniz üstüme vazife
Şu anda yeni ilişkide tatlı bir köşede olduğumuz gibi Nerede birbirimizden gizlice nefret etmiyoruz,
Yine 2010 yılında Google, web tabanlı telekonferans ve diğer ilişkili hizmetleri sağlayan Norveç menşeili firma olan Global IP Solutionsı satın aldı.
Bayan gerçek seni tanıyana kadar ilişkiniz gerçek sayılmaz
Alfredoyla ilişkimi ve Castle Otomotiv Sistemleri ile arasındaki sorunları açıklamak istiyorum.
Oğlumla ilişkimi riske atmam. Ne kadar fena hâlde çok
İlişki problemleriyle boğuşan her kadın gibi aklımı takıntımdan uzak tutacak
Ne yazık ki Sol, Gopher ile olan önceki ilişkimi keşfetti… Bu yüzden Puerto Vallartaya varır varmaz… evliliğin iptalini talep edecek.