INANDIM in English translation

i believed
inanıyorum
sanırım
i̇nanıyorum
düşünüyorum
sanıyorum
olduğuna inanıyorum
ben inanıyorum
galiba
sanırım bu
inanırım
convinced
ikna
inandır
i trusted
güveniyorum
inanıyorum
güvenirim
güveniyorum ben
eminim
sana güveniyorum
güvendiğim için
emanet
güveneyim ben
inandığım
having faith
inan
i̇nançlı ol
inancım var
inançlı
inançlıyım
iman et
inanca sahip
i believe
inanıyorum
sanırım
i̇nanıyorum
düşünüyorum
sanıyorum
olduğuna inanıyorum
ben inanıyorum
galiba
sanırım bu
inanırım

Examples of using Inandım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çocuğa inandım.
I trust the kid.
Şimdi Tang Yunun dostu olduğuna inandım.
Now I trust you're Tang Yu's friend.
Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin.
I believe in your Lord, so listen to me.
Tüm hayatım boyunca, şuna inandım… her şeyin bir sebebi vardır.
My whole life, I have believed that… everything happens for a reason.
Sana bir kere inandım, artık beni kandıramayacaksın.
For once I believe you, because you're just rotten enough.
Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin!
Verily! I have believed in your Lord, so listen to me!
Ama bugün inandım ki siz.
But I am convinced today that you.
Sanırım inandım ama.
I thought I did, but.
Bir keresinde babama inandım dünya bana küçük ve yaşlı göründü.
Once I had believed in Father and the world had seemed small and old.
Ben İsaya inandım, anne.
I have accepted Jesus, Mom.
Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin.
Indeed, I have believed in your Lord, so listen to me.
Ben bilime inandım, bilimin ıspat edemediği hiçbir şeye inanmadım..
I believed in science not anything that can't be proved by science.
Sana hep inandım, evlat!
I always believed in you, kid!
Niçin onlara inandım da gelip size sormadım?
Why did I believe them instead of coming and asking you?
Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin!
Behold, I believe in your Lord; therefore hear me!
Sana her zaman inandım, değil mi?
I always believe you, don't I?
Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin!
Lo! I have believed in your Lord, so hear me!
Gerçekten inandım, değil mi?
I did believe that, didn't I?.
Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin.
I believe in your Lord, so hear me.
Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin.
Messengers, listen to me. I believe in your Lord.
Results: 1356, Time: 0.0418

Top dictionary queries

Turkish - English