INCITMEYECEK in English translation

• is gonna hurt
• will hurt
• wouldn't hurt

Examples of using Incitmeyecek in Turkish and their translations into English

Kimse onu incitmeyecek.
Nobody will hurt her.

Şimdi, eğer onlar ona yardım edebilirse kimse seni incitmeyecek.
Now, nobody's gonna hurt you if they can help it.

Eğer bıçağı bırakırsan ve aşağı gelirsen… kimse seni incitmeyecek.
If you drop the knife and step down, no one is gonna hurt you.

Seni kimse incitmeyecek.
No one will hurt you.

Kimse seni incitmeyecek.
No-one will hurt you.

Artık kimse seni incitmeyecek.
Nobody will hurt you anymore.

Seni kimse incitmeyecek.
No, no one will hurt you.

Ben neredeyim? Seni kimse incitmeyecek.
No one will hurt you. Where am I?

Merak etme Kimse onu incitmeyecek.
Don't worry. No-one will hurt her.

Geliyorum. Artık hiç kimse seni incitmeyecek.
No one will hurt you anymore. I'm coming.

Geliyorum. Artık hiç kimse seni incitmeyecek.
I'm coming. No one will hurt you anymore.

O incitmeyecek, söz veriyorum.
It won't hurt, I promise.

Beni incitmeyecek ve o iyi bir çiftçi.
He won't hurt me and he's a good farmer.

Bir sineği bile incitmeyecek büyüler hakkında her zaman üzerime geliyorsun.
You're always coming down on me for doing magic that couldn't harm a fly.

Bu ruhlar, seni incitmeyecek, iletişim kurmaya çalışıyorlar.
These spirits, they don't try to hurt, they're trying to communicate.

Onu incitmeyecek.
She won't hurt her.

Ama artık incitmeyecek, çünkü seninle işimiz bitti.
Not anymore,'cause you and me, we're done.

Kimse seni incitmeyecek. Dinle evlat.
Nobody's gonna hurt you. Listen, kid.

Kimse seni incitmeyecek. Tamam tatlım.
No one's gonna hurt you. It's okay, sweetie.

Niye gidip seni incitmeyecek başka bir kız bulmuyorsun?
Why don't you go find some other girl who's not gonna hurt you?