IPLER in English translation

• ropes
• strings
• lanyards
• rope
• ips

Examples of using Ipler in Turkish and their translations into English

Ve onları kanıt odasından geri aldım. Fakat Butler bazı ipler çekti.
But Butler pulled some strings and got them back from the evidence room.

Evet. Çadırlar için ipler var.
Yeah, seven. There's ropes for the tents.

Dedi ki, çoğu ipler yeryüzüne düşecek.
He said, many strings will fall to earth.

Hayır, ipler çok sıkı.
None. The ropes are too tight.

Bu bir kukla, monofil ipler var.
It's a puppet, monofilament strings, which means the brains are in.

Ipler nerede? kahretsin!
Shit. Where are the ropes?

Bu ipler zayıfsa ne olmuş.
If this string is weak.

Ve tuhaf düğümlenmiş ipler.
And a peculiarly knotted string.

Açık ki ipler Angelo Marcellonun elinde.
Clearly, Angelo Marcello is pulling the strings.

Arkada ipler kimin elinde?
Who's pulling the strings behind the scenes?

Kırmızı ipler görüyorum.
I see some red fibers.

O ipler çekilir mi Recep.
Why did you pull the strings Recep?" she says.

Rengârenk ipler görüyorum.
I see colourful threads.

Denedim ama ipler Kievdeki adamların elinde.
I tried, man, but the guys in Kiev, they pull the strings.

Tüm o masumiyet içinde ipler su olur
In all innocence the ropes become water

Daha sonra ipler kesildiği zaman.
And later, when the ropes were cut.

Sanırım daha ipler için hazır değil.
I guess she's not ready for the ropes.

Demek ki ipler başka birinin elinde.
Which suggests that the shots are being called By somebody else.

Bütün ipler düğümlenmiş.
The threads are all knotted.

Şimdi ipler benim elimde!
Now I pull the strings!