Examples of using Iplik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Farklı iplik türü olduğunu biliyor muydun?
Siparişleri karşılamak için yeterince iplik yapabiliriz.
avuç içlerinde bir çeşit iplik vardı.
Anlamıyorsun. Ona bir iplik sundun.
Çok uzun bir süre. Devam edeceğiz. vinil iplik.
Biliyor musunuz, kalıcı iplik var, ve bir de çözülen iplik var.
Marvinin giysisinde hayvan kılı ve iplik buldum.
Abaka, muz yaprağından elde edilen güçlü iplik.
Ben, bana ait parayla iplik işi yapmak isterim.
Bir çeşit iplik.
A-ama bu iplik değil.
Yakında, sabit iplik.
Bu şehirde kaç farklı çeşit iplik olduğunu biliyor musun?
Bu iplik bu bileşikleri içeriyor.
Pekala. Bu sabah göbek deliğimde kırmızı iplik buldum.
İsteğiniz gibi Norbergin ceketinden iplik örnekleri aldık.
Omuzlar on yıl önce o iplik üzerinde yanmışlardı.
Hemşire, iplik lazım.
Solungaçta bir iplik var.
Selüloz, fiber, kağıt ve iplik izleri var.