Examples of using Ironik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve bu çok ironik, çünkü buranın parasını ödeyen adam benim.
Bu konuşmayı ironik yapan da bu.
Ama burda ironik olan, onu suçlamakta zorlanmanızdır.
Bu çok ironik, değil mi?
İlk çalışmalarındaki ironik kitsch temaları Jeff Koonsu etkilemişti.
Sizden gelmesi biraz ironik oldu Ajan Rice.
Yine ironik ama sana yakışıyor.
Bu kadar ironik kılan şey bu.
Ama ironik bir biçimde senden nefret etmeyi seviyorlar.
Ironik, Herkesi ölümden kurtarabildi
Bunun ironik olup olmadığını merak ediyorum.
Biraz ironik sanki.
Kan zehirlenmesinden ölsen ironik olmaz mıydı?
Biraz ironik, değil mi Charlie?
Çok ironik, değil mi?
Çok ironik. Ewan,
Sadece ironik olarak saldırabileceğimi falan mı söylemeye çalışıyorsun?
Ben her şeyin ironik olduğunu açıkladım ve… ve kendisi de bayağı anlayışlıydı.
Ne kadar ironik, eskiden hayat kurtarmak için kan verirdik.
Niye ironik?