IRONICALLY in Turkish translation

[ai'rɒnikli]
[ai'rɒnikli]
ironik olarak
ironically
i̇ronik olarak
ironically
ironik bir şekilde
gariptir
weird
strange
odd
funny
awkward
bizarre
unusual
freaky
peculiar
creepy
i̇şe bakın
i̇lginçtir
strange
curious
funny
interest
quaint
amazing
fascinating
intriguing
komik
funny
ridiculous
hilarious
fun
comical
amusing
i̇roniye bakın
i̇şin garip yanı
i̇ronik bir şekilde
garip
weird
strange
odd
funny
awkward
bizarre
unusual
freaky
peculiar
creepy
işe bakın

Examples of using Ironically in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
at the head of the table, ironically.
Ne kadar komik.
Ironically, Dallas was playing in the game.
İşe bakın ki maç da Dallas takımınındı.
But ironically, the softening of the surrender terms seems to have backfired.
Ama garip bir şekilde yumuşatıImış teslim olma şartları… geri tepmiş gibi gözüküyordu.
Ironically, I was not in my element.
Gariptir ki, havamda değildim.
Ironically, it was my dad who was the one that first told me about you.
İşin garip yanı, senin hakkında bana bahseden ilk kişi babamdı.
And ironically, the tragedy came earlier as well.
Ve garip bir şekilde trajedi de daha erken yaşandı.
Ironically, this would have been a great episode in"Starsky and Hutch.
İşin garip yanı, bu Starsky ve Hutchta harika bir bölüm olabilirdi.
He's more than just ironically pervy.
Gariptir ki sapıktan daha fazlası.
Ironically, that's a direct result of Nixon's visit to China.
Bu ironik olarak Nixonın Çini ziyaretinin bir sonucu.
They like to wear them ironically.
Gariptir ki o tişörtleri giymeyi seviyorlar.
Ironically, the vast majority of criminal acts involve illegal weapons.
İronik bir şekilde, işlenen suçların büyük kısmında yasa dışı silahlar kullanılıyor.
Come here. Are we doing this ironically or…?
Bunu ironik olarak mı yapıyoruz? Buraya gel?
The song complicated by avril lavigne, Ironically, not-- not very complicated.
Avril Lavignenin'' Complicated by'' şarkısı ne gariptir ki, karışık değil.
Ironically, he was a suicide.
Garip ama intihar etmişti.
Ironically, it happened during role-play.
İronik bir şekilde rol yaparken oldu.
Well, ironically, Gerald's research is proving to be quite helpful.
Şey, ironik olarak, Geraldın araştırması oldukça faydalı oldu.
But robots are still not in our home, ironically.
Fakat işe bakın ki robotlar hala evlerimize girmediler.
Roci" has no need for rocket fuel, ironically.
Hidrazin taşımıyoruz. Ne garip ki Rocinin roket yakıtına ihtiyacı yok.
One large children's publisher ironically said that they didn't work with children.
Çocuk kitapları yayımlayan büyük bir yayımcı ironik olarak çocuklarla çalışmadıklarını söyledi.
And I was supposed to give a lecture on the dangers of night flying, ironically.
Gece vakti uçma tehlikelerinin dersini anlatmam gerekiyordu. İronik bir şekilde.
Results: 376, Time: 0.0526

Top dictionary queries

English - Turkish