ISTEDIĞIN ŞEYI in English translation

• thing you want
• thing you asked
• do anything you want
• the thing you mean
• anything you like
• thing you wanted
• me all you want
• anything you need

Examples of using Istediğin şeyi in Turkish and their translations into English

Her zaman istediğin şeyi yapabileceğini söyleyip durduk.
We always said you could do anything you wanted.

Yapmak istediğin şeyi önerirsin sadece.
You only suggest the things you want to do.

Ve senin gözlerin istediğin şeyi aramaz mı?
And don't your eyes seek out the things you want?

Annen her zaman istediğin şeyi yapabileceğini söylerdi. Evet.
Your mother always said you could do anything you wanted to.

Dünyada en çok istediğin şeyi sana veriyorum Matt.
I'm giving you whatever you want most in the world, Matt.

Dünyada en çok istediğin şeyi sana veriyorum.
I'm giving you whatever you want most in the world.

Bilmek istediğin şeyi biliyorum.
I know something you wanna know.

Kendine hep duymak istediğin şeyi söylüyorsun, ama bunun önemi var.
You keep telling yourself whatever you want, but it does matter.

Böylece, dışarı çıkıp istediğin şeyi kendin alabilirsin diye düşündüm.
This way, I figure you could go out and get yourself whatever you want.

Buzdolabından istediğin şeyi yiyebilirsin.
Eat anything you want out of the ice box.

Oturup birinin sana istediğin şeyi vermesini bekleyemezsin.
You can't wait around for somebody to give you something you want.

Ayrıca istediğin şeyi deneyebilirsin.
Try on whatever you want.

Ailenin, istediğin şeyi vermesini sağlar.
It makes parents give you whatever you want.

Ben buraya istediğin şeyi vermeye geldim.
I have come to give you what you have been asking for.

Bu istediğin şeyi alman için.
This is for you, to buy whatever you want.

En çok istediğin şeyi gösterir.
Points to the thing you want most.

Bana istediğin şeyi anlatabilirsin, her şeyi..
You can say anything you want to me, anything..

Polislere istediğin şeyi söyleyebilirsin.
You can tell the cops anything you want.

Artık istediğin şeyi içebilirsin Jimmy, çünkü artık işimiz bitti.
You can drink all you want now, Jimmy,'cause we are done.

Senin istediğin şeyi.
But you wanted it.