ITHAL in English translation

import
ithalat
i̇çeriye aktar
i̇çe aktar
önemli
i̇çeri aktarım
foreign
yabancı
dışişleri
dış
yurtdışı
ithal
ecnebi
yabancılar
imported
ithalat
i̇çeriye aktar
i̇çe aktar
önemli
i̇çeri aktarım
exotic
egzotik
ilginç
yabancı
importing
ithalat
i̇çeriye aktar
i̇çe aktar
önemli
i̇çeri aktarım
imports
ithalat
i̇çeriye aktar
i̇çe aktar
önemli
i̇çeri aktarım

Examples of using Ithal in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Evleri, tekneleri, ithal arabaları.
They have houses, boats, foreign cars.
daha fazla ithal petrol… işte gerçek Obama.
Higher taxes, more foreign oil.
Fotoğraf makineleri, gümüş paralar. İsviçre saatleri, pahalı ithal.
Swiss watches, expensive foreign cameras, silver dollars.
Ne krom ne beygir gücü var, ithal, çirkin.
No chrome, no horsepower, foreign, ugly.
Tüm bunlar ithal, değil mi?
ALL OF THIS STUFF IS IMPORTED, RIGHT?
Balık ve ithal bal.
FISH AND IMPORTED HONEY.
Bu ithal deri.
It's imported leather.
Ben de ithal bir tahtırevan isterdim…
I would love to have imported palanquin too,
Ayrıca ithal ahşap.
Moreover, the timber that's imported.
Bu yüzden ithal edilmişlerdi zaten.
That's because they were imported.
Ayrıca bizde ithal domuz derisi olanlar var.
Besides, we have those imported pigskins.
Oradan ithal ettiler.
They imported it.
Evet, burayı ithal otomobil tamirhanesine dönüştürmeyi düşünmelisiniz.
Yeah, he's thinking about turning this place into an import shop.
Benim orayı ithal araba modifikasyon tamirhanesine dönüştürmek.
Turning my place into an import performance shop. Hey.
Kafedeki çocuklar için mantar ilacı ithal ediyorum… Bir de klima parçaları ithal ediyorum.
I import fungicides for the coffee boys… and I import air conditioning parts.
Çoğu yasa dışı ithal edilir bazılarını ise kendi eliyle yapar.
Most of them are imported illegally, but he makes some by hand.
Muhtemelen ithal araba kullanıyor.
He probably drives an import.
İrlandadan ithal edildiğinden, denetleme için Motorlu Taşıtlar Dairesine bırakılmış.
It was brought in the DMV for an inspection because it was imported from Ireland.
Birader, ithal olanları hacıla. Fazladan şarkılar var.
Bro, snag the import It's got extra tracks.
Medikal gereçlerin yurt dışından ithal edilmesi konusundaki katı tutumunuzu konuşalım.
Let's talk about your new, hard-line stance on medical equipment being imported from overseas.
Results: 664, Time: 0.0311

Top dictionary queries

Turkish - English