Examples of using Itilip in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sarhoş pisliklerini temizliyor itilip kalkılıyordu.
Bak. itilip kakılmaktan hoşlanmadığını söyledin.
istenmedikleri düşmancıl bir dünyada itilip kakılan, saklanmak zorunda kalan yabancılar olmaktan çıksınlar.
Çünkü bunu farkederlerse, özel bir yere kapatılıp hayatımın geri kalanını itilip dürtülerek geçirmekten korkuyorum.
Sam, seninle buraya döndüm, çünkü itilip kakılmaktan hoşlanmadığını söyledin.
Medyen suyuna vardığında, orada hayvanlarını sulayan halktan bir grup buldu. Onların gerisinde itilip kakılan iki kadın gördü.
Medyen suyuna vardığında, orada hayvanlarını sulayan halktan bir grup buldu. Onların gerisinde itilip kakılan iki kadın gördü.
Kimseye inanmazsınız, eskiden itilip kakılırdınız, hiç bir zaman evinizi özlemezsiniz.
Madende bile bu kadar itilip kakılmamıştım ve Huff deresi çöktüğünde içerideydim.
Hayatının büyük bir bölümünde kenara itilip göz ardı edilen biri olarak… olumsuzluğun üzerinde durmamanın önemli olduğunu fark ettim.
Itilip kakılmasından hoşlanmıyorum. Ben de bir parti ya da başka bir yerde, senin yanındaki bir numaralı pozisyonumun.
Itilip kakılmasından hoşlanmıyorum.
Sakındık ve itilip kakıldık ama dün, gey olabileceğimiz bir yer bulduk.
Bakın, Yüzbaşı, üstümüze yağmur yağdı, itilip kakıldık, bombalandık… Normandy çıkışından buraya kadar Mulligan bizleri bombaladı.
Kurallara göre davranmadığınız için itilip kakılmadığınız… ya da mezbahaya yollanmadığınız başka yerler var.
Yine itilip kakılacak.
Ben itilip kakılmaktan sıkıldım.
Hayatım boyunca itilip kakıldım.
Ben itilip kakılmaktan sıkıldım.
Uzun zamandır itilip kakıldım.