ITILIP in English translation

and
ve
ayrıca
peki
edip
hem
sonra
ise
arasında
are shoved

Examples of using Itilip in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sarhoş pisliklerini temizliyor itilip kalkılıyordu.
Cleaning up after drunks, getting pushed around.
Bak. itilip kakılmaktan hoşlanmadığını söyledin.
You said you didn't like to be pushed around. Look. Sam,
istenmedikleri düşmancıl bir dünyada itilip kakılan, saklanmak zorunda kalan yabancılar olmaktan çıksınlar.
alien visitors be strangers, committed to the shadows, forced to the fringes of a hostile and unwelcoming world.
Çünkü bunu farkederlerse, özel bir yere kapatılıp hayatımın geri kalanını itilip dürtülerek geçirmekten korkuyorum.
Cause if they found out, I would be carted off to some human zoo so I could be poked and prodded at for the rest of my life.
Sam, seninle buraya döndüm, çünkü itilip kakılmaktan hoşlanmadığını söyledin.
Sam, I came back here with you because… you said you didn't like to be pushed around.
Medyen suyuna vardığında, orada hayvanlarını sulayan halktan bir grup buldu. Onların gerisinde itilip kakılan iki kadın gördü.
When he arrived at the spring of Midian, he found there a crowd of people watering their flocks, and he found apart from them two women holding their flocks back.
Medyen suyuna vardığında, orada hayvanlarını sulayan halktan bir grup buldu. Onların gerisinde itilip kakılan iki kadın gördü.
And when he came to the waters of Midian he found a crowd of people watering(their flocks), and saw two maidens holding back their cattle.
Kimseye inanmazsınız, eskiden itilip kakılırdınız, hiç bir zaman evinizi özlemezsiniz.
You don't trust anyone, you're used to getting smacked around and you never get homesick.
Madende bile bu kadar itilip kakılmamıştım ve Huff deresi çöktüğünde içerideydim.
I didn't get this knocked around even in the mines, and I was in the huff creek collapse.
Hayatının büyük bir bölümünde kenara itilip göz ardı edilen biri olarak… olumsuzluğun üzerinde durmamanın önemli olduğunu fark ettim.
Most of his life, As a person who's been shoved aside and ignored I realized it's important not to dwell on the negative.
Itilip kakılmasından hoşlanmıyorum. Ben de bir parti ya da başka bir yerde, senin yanındaki bir numaralı pozisyonumun.
And I don't like being shoved out of my number one position next to you- at a party or any place else.
Itilip kakılmasından hoşlanmıyorum.
At a party or any place else.
Sakındık ve itilip kakıldık ama dün, gey olabileceğimiz bir yer bulduk.
We were mocked and shunned and pushed around but yesterday, we found a place to be gay.
Bakın, Yüzbaşı, üstümüze yağmur yağdı, itilip kakıldık, bombalandık… Normandy çıkışından buraya kadar Mulligan bizleri bombaladı.
Look, Captain, we have been rained on, pushed on, bombed on… mortared on by Mulligan all the way from the Normandy Beachhead.
Kurallara göre davranmadığınız için itilip kakılmadığınız… ya da mezbahaya yollanmadığınız başka yerler var.
Or shipped to a chop house for being yourself. There are places out there where you don't get pushed around.
Yine itilip kakılacak.
She's gonna be bullied again.
Ben itilip kakılmaktan sıkıldım.
I'm tired of being pushed around.
Hayatım boyunca itilip kakıldım.
I have been pushed around all my life.
Ben itilip kakılmaktan sıkıldım.
But i'm tired of being pushed around.
Uzun zamandır itilip kakıldım.
I have BEEN PUSHED AROUND LONG ENOUGH.
Results: 303, Time: 0.3045

Top dictionary queries

Turkish - English