Examples of using Iyi haber şu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama iyi haber şu ki, böyle birşeyin bu'' anahtar deliği'' nden geçerek, sonrasında bize çarpma olasılığı milyonda bir; yani çok çok düşük bir ihtimal. Ben,
Dava için. İyi haber şu ki, eve gidebilirsin.
İyi haber şu ki.
İyi haber şu ki; şu anki durumumda teknoloji işe yaramaz.
İyi haber şu.
İyi haber şu, First Ladynin annesini bağlayan yasal bir risk yok.
İyi haber şu ki, ölmüşken birine ihtiyacınız yok.
İyi haber şu, kalp kırıklığı da geçicidir.
İyi haber şu, kredi kartı şirketleri borcunu tekrar inceliyor.
İyi haber şu, bu akşam kiracı yok.
İyi haber şu ki, kimsenin seni radyoaktif izotoplarla beslememiş gibi görünüyor.
İyi haber şu, bedenini buradan etkileyebiliriz.
İyi haber şu ki… viski işe yarıyor. Ah.
Evet. İyi haber şu ki, buna el koymuyoruz.
İyi haber şu ki ölmcül olabilecek bir safra kesesi rahatsızlığın yok.
İyi haber şu ki, yarışmayı kazanacaksın. Tamam.
Tamam. İyi haber şu ki, yarışmayı kazanacaksın.
İyi haber şu ki, aylık olarak ekstra 1000$ alacaksınız.
İyi haber şu, İsaya inanıyorsanız korkacak bir şeyiniz yok.
İyi haberse, şu Frederic ile ilgili bir iz buldum.