Examples of using Izlersin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eminim sen de burnunu pencereye dayayıp konuşmamızı izlersin.
Ya bilinçli kraniyotomi olamama izin verirsin ya da ölüşümü izlersin.
umarım sen de izlersin.
Yanan arabayı ben kullanırım sen de gösteriyi izlersin.
Önce kayakla göle gidersin, sonra da sağa doğru kıyıyı izlersin.
Yanlış bir tuş ve sonra sadece sıradan kanalları izlersin.
Yukarı çıktığımda, halatı sağlamlaştıracağım… sen de beni izlersin.
Selam. Bu gece babanla birlikte Super Bowl izlersin sanıyordum.
Selam. Bu gece babanla birlikte Super Bowl izlersin sanıyordum.
Ya bunu yaparken beni izlersin… ya da adamlarıma senin gibi bir kara iti öldürtür ve seni zahmetten kurtarırım.
Teslim olup John Lark olduğunu itiraf edeceksin… sonra karanlık hücrenden eski dünyanın patladığını izlersin.
Taşıyıcı kayışa yerleştirirsin, hava yağ yüzünden ağırlaşır patates cipslerinin pişmesini izlersin.
Chinkste bir şeyler mi çevirelim… Beni yerken mi izlersin, konuşalım mı ne yapalım?
Rulet masasındaki görevli gibi hile yapmasınlar diye müşterileri izlersin.
Ve eğer öyleysen, oturursun ve… Samantha Wheelerın senin elemanı… tatlı niyetine yemesini izlersin.
Taşıyıcı kayışa yerleştirirsin, hava yağ yüzünden ağırlaşır… patates cipslerinin pişmesini izlersin.
Rulet masasındaki görevli gibi hile yapmasınlar diye müşterileri izlersin.
Ya da zarı atıp etrafa dağılmasını izlersin… ama bunları bir daha benimle görüşmeden alamazsın.
iki gün boyunca bir grup maymunun, odamın dışındaki… ağaçtaki hindistan cevizlerini çalmasını izlersin.- Evet, bilirsin.
iki gün boyunca bir grup maymunun, odamın dışındaki… ağaçtaki hindistan cevizlerini çalmasını izlersin.- Evet, bilirsin.