Examples of using Kâhya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bizim kâhya çok yaşlanmış galiba.
Onun için okumazsam'' Kâhya'' uyumayacaktır.
Konuşmuyorlar. Kâhya ve hizmetçiler ayakta bekleyip izliyorlar.
Kimsiniz? Kâhya? Geldim.
Önceden bayan kâhya Bayan Hughesdu.
İşte bu yüzden ben de kâhya olmaya karar verdim.
Konuşmuyorlar. Kâhya ve hizmetçiler ayakta bekleyip izliyorlar.
Kâhya, dediğini yap!
Ve evde onu kullanacak kimse yoktu. Kâhya hariç.
Bir sonraki tanık. Kâhya Anna.
Konuşmuyorlar. Kâhya ve hizmetçiler ayakta bekleyip izliyorlar.
Enrica yenge ile kâhya.
Klişe bir alıntı olacak ama bu durumda'' kâhya yapmış olabilir.
Peki diğeri, kâhya?
ahır oğlanı ve kâhya.
Vücudu yok. İşte anahtar.- Kâhya.
Buyurun.- Kâhya.
Ama oynadığı roller hep kâhya, hizmetçi vs.
Vücudu yok. İşte anahtar.- Kâhya.
Kâhya! Gel buraya! Kâhya.