Examples of using Küçük bir çocuktum in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Küçük bir çocuktum ve biri bozuk bir plastik yapmış. Hazır mısın?
Ben küçük bir çocuktum, muhteşem bir İtalyan adam geldi… oldukça heybetli bir adamdı ama çok güzel bir gülüşü vardı.
Küçük bir çocuktum ve biri bozuk bir plastik yapmış. Hazır mısın?
Ben küçük bir çocuktum, 4 veya 5 yaşında
Ben küçük bir çocuktum. Sen de saçlarında pembe kurdelası olan bir bebektin.
Onlar beraber çalışırken ben küçük bir çocuktum, ama… babam sizin babanız hakkında konuşurdu… bu dünyada güvenilebileceği çok az insandan biri olduğunu söylerdi.
Küçük bir çocuktum ve müzik okulları, muziplik yarışmaları, kariyer
Çok tatlı ve üzgün küçük bir çocuktun ve seni hayâl kırıklığına uğrattım.
Benim küçük bir çocuğum vardı.
Eskiden ne tatlı küçük bir çocuktun, sana ne oldu böyle?
Bugün küçük bir çocuğa baktım.
Küçük bir çocuğum olması fikrine de alışmaya başlamıştım.
Sadece küçük bir çocuğum hâlâ.
Küçük bir çocuğun bize ihtiyacı var.
Cyril… küçük bir çocuktu.
Sevimli, küçük bir çocuktu, senin gibi.
Küçük bir çocuğa önce söz verip sonra.
Sen gerçekten de küçük bir çocuksun, değil mi?
Küçük bir çocuğa farklı renklerde bir düzine yumurta verin.
Küçük bir çocuğa suni teneffüs yaptım.