KÜÇÜKLER in English translation

small
küçük
ufak
az
küçücük
dar
ufacık
junior
küçük
ufaklık
genç
çocuk
jr
ast
çaylak
çömez
ortaokul
kıdemsiz
little
küçük
biraz
ufak
minik
az
azıcık
küçücük
kısa
minors
küçük
ufak
minör
reşit
hafif
çocuk
ikincil
önemsiz
küçükler
young
genç
küçük
genc
gencecik
peewee
ufaklık
küçükler
çocuk
minikler
ufaklar
peeweeymiş
they're tiny
younglings
ufaklıkları
küçükleri
çocukları
gençler
küçükler
ones
biri
minor
küçük
ufak
minör
reşit
hafif
çocuk
ikincil
önemsiz
küçükler
smaller
küçük
ufak
az
küçücük
dar
ufacık
juniors
küçük
ufaklık
genç
çocuk
jr
ast
çaylak
çömez
ortaokul
kıdemsiz

Examples of using Küçükler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Küçükler ve çamurda yaşıyorlar, ve onları göremiyorsun.
And you can't see them. They're tiny and they live in the mud.
Küçükler, ellerinizi uzatın
Younglings, outstretch your hands
Kızlarımın suratına Küçükler Miss South Side… yazdılar.
My girls have Little Miss South Side written all over their faces.
Başta'' çok küçükler, babalarına da annelerine de ihtiyaç duyuyorlar'' dedin.
First they were too young, and they needed both their parents.
Merak etmeyin, hepsi çok küçükler.
Don't worry, they're all very, very small.
Sizler eyalet kongresindesiniz ben de Küçükler Akrobasi Kongresindeydim.
You're in the State Congress, and I was in the Junior Tumbling Congress.
Küçükler için hapis.
Prison for minors.
Bazıları küçükler için müstehcen ve uygunsuz olduğunu düşünüyordu.
Some thought it obscene and unsuitable for the young.
Çünkü çok küçükler.
That's because they're tiny.
Toplanın küçükler.
Gather round, younglings.
Kuş izleme, tavla, dart, küçükler beyzbol takımı yardımcı koçluğu?
Bird-watching, backgammon, darts, assistant-managing a peewee baseball team?
Treichvillede çok sayıda cami var… ama çok küçükler.
But they're too small. There are a lot of mosques in Treichville.
Ligine koçluk yapıyor. -Jack nerede? Şurada, küçükler.
Where's Jack? He's over there, coaching the Little League.
Burada küçükleri ateşliyoruz.- Küçükler.
Little ones. That's what we're shooting here.
Küçükler için uygulamamız bile yok.
We have not even established the protocol for minors.
Onlar çok küçükler.
They are so young.
Bunlar sadece karınca ve çok küçükler.
They're just ants, and they're tiny.
Sınıfınızın en iyisi olduğunu kanıtladınız… Acele edin küçükler.
You have proved to be the top of your class. Hurry, younglings.
Burada küçükleri ateşliyoruz.- Küçükler.
That's what we're shooting here.- Little ones.
Küçükler liginde 247 koşu bu bir çeşit şüpheli bir onurdur.
Home runs in the minor leagues… would be a kind of dubious honor.
Results: 317, Time: 0.0368

Top dictionary queries

Turkish - English