Examples of using Küllükleri in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Topraktan toprağa, küllerden küllere tozdan toza.
Mükemmel bir dünyada, küllerden başka bir şey olmazdı.
Topraktan toprağa külden küle, tozdan toza.
Ben bir tane küllük aradım ama yok.
Topraktan toprağa, küllerden küllere, tozdan toza.
Ölü sekreterimin külleriyle şirketin kaderi hakkında tartışıyorum.
Külden küle Tozdan toza Kararıyor.
Bilirsin,'' küller küllere, toprak toprağa döner.
Kül olmaya hazırlan!
Sigara külü gibi duruyor, efendim.
Dünyadan dünyaya küllerden küle, tozlardan toza.
Yakılmak istiyorum. Küllere dönüşmek istiyorum. Geri dönmeyen arkadaşlarım gibi.
Kül olacaktır.
Küle dönüşse bile halkım yeni bir yol bulacaktır.
Toprak toprağa, külden küle, toz toza.
Küllüğü boşalt, tatlım?
Bence o hançere ve küllere pek güvenmesen iyi edersin.
Bu kasabayı yakarsan küllerden başka dostun kalmaz.
Harika.'' Gökyüzü külden bem-beyaz oluyor.'' Bu görüntüye bayılırım.
İnsanlar Westerburgun küllerine bakıp şöyle diyecek.