KÜSÜR in English translation

and something
ve bir şey
ve birşey
küsür
i̇çimden bir ses
ve bir şeyi
küsur
ve yardım gelmezse bir şey
ve bana savaş hikayelerinde bahsettiği şeylere
and change
ve değişim
ve değişmek
ve bozukluklar
küsur
ve değiştirim
ve giyin
küsür
gidip üstünüzü değişin
70-odd
küsür
0
some
bazı
biraz
birkaç
falan
bir miktar
bir kısmını
and some
ve bazı
ve biraz
ve birkaç
bazıları da
kimi de
bir kısmını da
bazıları ise
ve bir miktar
ve kimi
birazcık da
20-some-odd
years
yıllık
bir yıldır
bir yıi
bir yil
seneye
yıl
yılda
sene
seneki
yıllar

Examples of using Küsür in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bin küsür yaşındayım ölümsüzüm ve Şeytanla bir anlaşma yaptım.
I am thousands of years old. I have been immortal. And I did make a bargain with the Devil.
Küsür sene bir su şirketinin temsilcisi olarak çalıştın… ve kendini her zaman en tehlikeli yerlerde buldun.
And you always seem to find yourself in the most dangerous places, Thirty-odd years working as a rep for a water company.
Küsür sene bir su şirketinin temsilcisi olarak çalıştın… ve kendini her zaman en tehlikeli yerlerde buldun.
And you always seem to find yourself 30-odd years working as a rep for a water company… in the most dangerous places.
Büyük ihtimalle bu dünyaya dört milyar küsür yıldır gelmiş olan en inatçı insandı.
She was, quite possibly, the most stubborn individual to walk this earth in its four billion or so years.
Jüriye söyler misiniz, dosyalanan onbir bin küsür sigortadan, kaç tanesi reddedildi?
Can you tell the jury of the 11 some odd thousand claims filed, how many were denied?
Küsür yılı iki dakika içinde… özetlemeye çalışmam gerekiyor… çünkü,
In, like, 2 minutes or so, I have got to try and sum up 20-some-odd years cause, you know,
Küsür yılı iki dakika içinde… özetlemeye çalışmam gerekiyor… çünkü,
I have got to try and sum up 20-some-odd years in, like, 2 minutes
Küsürlerindeki kadınlar ne istediklerini bilirler.
Forty-something women know what they want.
Küsür gibi.
Looks like 1870-ish.
Ortalama olarak günlük 4 küsür saat.
On average, four hours and some minutes per day.
Bin küsür yıldır bu sayede ayaktayız.
That's how come we have been around for over 3,000 years.
Angel o yıllarda 100 küsür yaşındaydı.
During which Angel was already, like, 100 and change.
Hayır, beş bin küsür dolar aldılar.
No, they took us for five large and some change.
Geçen hafta 30 küsür kilo çıkardık zaten.
Took 70 pounds out of her in the last week.
Çünkü eger yapmazsam, iki bin küsür olmayacagim.
I want be number 2000 and whatever. Because if I don't do it.
Geçen hafta 30 küsür kilo çıkardık zaten.
We took 70 pounds out of her in the last week.
Iki bin küsür olmayacağım. Çünkü eğer yapmazsam.
I want be number 2000 and whatever. Because if I don't do it.
Iki bin küsür olmayacağım. Çünkü eğer yapmazsam.
I won't be number 2000 and whatever. Because if I don't do it.
Çünkü eğer yapmazsam, iki bin küsür olmayacağım.
I want be number 2000 and whatever. Because if I don't do it.
Küsür, ama 700 değil.
And something, we're not at 700 yet.
Results: 203, Time: 0.0673

Top dictionary queries

Turkish - English