Examples of using Kıdemsiz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kıdemli subayın emirlerine karşı geldin.
Kıdemlim, Onbaşı Lee Seung-young öğretti efendim.
Kıdemlim kim dedin?
Kıdemli Özel Ajan Emily Prentiss.
Bu kıdemlilerin hatası.
Kıdemliler sana iyi davranıyor mu?
Ayrıca, iki kıdemli olay yeri araştımacısı.
Onun kıdemi vardı.
Kıdemli hizmetçi masasında oturma düzeni bizzat Kraliçe tarafından ayarlanır.
Blok kıdemlisi geldi ve şöyle dedi.
Sabahları, blok kıdemlisi kaç kişinin öldüğünü rapor eder, olay biterdi.
Nasıl kıdemli olduğunu?
Tomun kıdemi var.
Tomun kıdemi yok.
Uzay Kıdemlisi Abed, zihninle geriye gidip türümüzü kurtarabilir misin?
Kıdemli Subay Moulie.
Kıdemliler için tahliye emri çıktı.
Aynı derece, kıdem, hizmet puanı.
Ben kıdemli özel ajan Derek Morgan.
Kıdemli özel ajan Morgan,