Examples of using Kırmışsın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kalk. Çenesini kırmışsın Banks. Hemen.
Kalk. Çenesini kırmışsın Banks. Hemen!
Kalk. Çenesini kırmışsın Banks. Hemen.
Kalk. Çenesini kırmışsın Banks. Hemen!
En sevdiğim kar küresini kırmışsın.
sen kolunu kırmışsın.
Dinle dostum, bacağını kırmışsın.
Böylece çekip gidemem, pipin bay kuklayı kırmışsın.
Tüm parçayı kırmışsın.
ayak bileğini kırmışsın.
İki kolunu da kırmışsın Ben.
Sokak kavgasında diz kapağını kırmışsın.
Zamanında bir kaç kalp kırmışsın.
Sen de sağ yüzük ve orta parmağını kırmışsın.
Benimki gibi küçük kalpleri kırmışsın.
Doğru değil, kırmışsın.
Güney Phillyde ki tüm kalpleri kırmışsın.
Joey, koltuğumu kırmışsın!
Bir de kırmışsın üstelik.
Öyle mi? Sokaktaki tüm fare kafeslerini kırmışsın.