Examples of using Kızılderilinin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pis Kokulu, Kızılderilinin eyeri.
Ayrıca bir vinç ve yüzlerce Kızılderilinin kuvveti bizimle beraber.
Ben yapmadım. O yaşlı Kızılderilinin aptal katırı.
Ben yapmadım. O yaşlı kızılderilinin aptal atı.
Hiç kimse kaç tane kızılderilinin kaçmaya çalıştığını sormuyordu.
Sen illaki Kızılderilinin maskesini çıkarıp, esas oyuncuyu bulan ve bütün haltı çözümleyen bir kahraman olmak istedin.
Sen illaki Kızılderilinin… maskesini çıkarıp, esas oyuncuyu bulan ve bütün haltı çözümleyen… bir kahraman olmak istedin.
Her durumda… birbeyazilebir Kızılderili arasındaki fark… Kızılderilinin kırmızı olmasıdır.
Ya nerede olduklarını söylersin… ya da Kızılderilinin istediğini yapmasına izin veririm. Neredeler?
inşaat işçisinin ve Kızılderilinin nerede olduklarını bilip bilmedikleriydi.
Ya nerede olduklarını söylersin… ya da Kızılderilinin istediğini yapmasına izin veririm.
Eğer Karaayak kızılderilileri sorun çıkarırsa… Biz suçluları Beyaz Şefe teslim ederiz.
Mooney, ABD Kızılderilileri üzerine uzman olarak kabul edilir.
Kızılderililer,'' Acı sadece bir düşüncedir,'' der.
O Kızılderiliyi bu insanlara verirsem tatmin olacaklardır.
Ona kızılderiliyi bırakmasını söyle… yoksa ulu tanrının öfkesiyle yüzleşir.
O Menomi Kızılderilisi, Frank.
Kızılderiliyi yollayın,'' derlerdi.
Satsuman Kızılderilileri efsanesi hakkında ne biliyorsun?
Crow Kızılderilileri seni görecek olursa.