KIZLAR VE ERKEKLER in English translation

• boys and girls
• guys and girls

Examples of using Kızlar ve erkekler in Turkish and their translations into English

Nasıl bir'' seri'' ya da kırık'' yapılacağını öğreneceğiz. Kızlar ve erkekler, bugünkü derste.
In today's lesson, boys and girls, we will learn how to set a"series" or"break.

sadece evli kızlar ve erkekler, aaaa.
only married boys and girls, ahem… their, you know.

tadını çıkarın… İyi işti, kızlar ve erkekler.
so savor it… good work, boys and girls.

Kızlar ve erkekler aynı sınıfta birlikte oturuyor
Girls and boys sitting in the same room,

Erkekler ve kızlar, kızlar ve erkekler, Amerikanın gelecekteki yetişkinleri, dünyadaki en önemli
The Freezer-Dome finals! Boys and girls, girls and boys, future adults of America,

Bayanlar ve baylar, kızlar ve erkekler, sen 97.
Ladies and gentlemen, girls and boys,- And good evening,

Zippy nereye giderse gitsin… arkasında kızlar ve erkekler için bu çikolatadan sihirli izi bırakıyor.
Wherever Zippy goes… he leaves this magical trail of chocolate for all the boys and girls.

Fakülte günlerinde Ranjan Mathur kitaplara çok dalmıştı. Hatta kızlar ve erkekler arasındaki Problemlerden bile habersizdi.
During his college days, Ranjan Mathur was so busy studying… that he was oblivious to the basic differences between boys and girls.

Efendim, onlar… kızlar ve erkeklerin… yalnızken yaptıkları şeylerden bahsediyorlardı.
Sir, they were talking about… doing things that boys and girls do in private.

tüm o şanslı kız ve erkekler.
all those lucky boys and girls.

Tam da onun hizasında köylü kıyafetli kız ve erkekler dans ediyor.
And on the ground just below her, boys and girls in peasant dress are dancing.

Kasabanın tüm genç kız ve erkekleri burada.
The boys and girls of the village are out here.

Küçük kızlara ve erkeklere dokunduğunu biliyorlar.
They know he touches little boys and girls.

Bütün küçük kızlara ve erkeklere hediyelerini bırakmak.
Dropping off presents to all the good little boys and girls.

Grup evinde kızları ve erkekleri ayrı tutuyoruz.
We keep the boys and girls separated at the group home.

Kültürümüz kızların ve erkeklerin evlenmeden önce böyle şeyler yapmasını yasaklar.
Our culture forbids boys and girls doing such things before marriage.

Kız ve erkek çok sayıda arkadaşım var.
Boys and girls have numerous friends.

Okulun kız ve erkek öğrenci pansiyonu vardır.
The college has boys and girls hostels.

Sadece kızları ve erkekleri kastetmiyorum.
And I don't just mean boys and girls.

Kasabanın tüm genç kız ve erkekleri burada.
The boys and girls are busy.