Examples of using Kanıtlarına in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
eşi benzeri görülmemiş… bir kitlesel zehirlenme olayının kanıtlarına denk gelmişti.
Bu dönemdeki dikkate değer denizcilik faaliyetlerinin kanıtlarına rağmen, erken dönem tarihçiler,
Gerçeği söylediğimin kanıtı olan delillere sizi götüreceğim. Sampson.
Kanıtınız yok! Bu gece başkanla birlikte.
Bu, onu giydiğimizi kanıtlar. Markın üniformasında mı?
Yalan!- Kanıtınız var mı?
İnkâr edilemez kanıtlarım olsaydı… Ama siz inkar edilemez kanıtlar getirmediniz.
Objektif kanıtlarım,… 2004 seçimindeki yiyecek kamyonlarınızı işaret ediyor.
Aksi kanıtlanana kadar NCIS… tüm intiharları cinayet olarak soruşturur Palmer.- DiNozzo.
Ama bu seni sevdiğini kanıtlar, değil mi?
Suçlu olduğu kanıtlanana kadar… Suçlamada bulunamam herhangi bir şirkete karşı.
Kanıtlayacak dolaylı kanıtlarımız var. Bayan Hwanga olan nefretinizi.
Kanıtınız var mı, o moruğu öldürdüğüme dair?
Bu benim cinayetlerle bir ilgim olmadığını kanıtlar.- Marihuana.
MüvekkilimizBay Zucco, suçluluğu kanıtlanana kadar masumdur.
Müvekkilimiz Bay Zucco suçsuzluğu kanıtlanana dek masumdur.
Ne güzel. Amerikanın cumhuriyet olmadığının kanıtı.
Bir komplonun sağlam kanıtlarına sahipsin.
Her şeyine yeniden bakacağım. Kanıtlarına, raporlarına.
Dedektif Gordon bu eski cinayetlerin adli kanıtlarına.