Examples of using Kaybetmektense in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Savaşçı Klan kazanmayı seviyor… Kaybetmektense nefret ediyor.
Hapse girmeyi tercih ederim Ünümü kaybetmektense.
Burun farkıyla! Burun farkıyla kaybetmektense düşerek kaybet! .
Burun farkıyla! Burun farkıyla kaybetmektense düşerek kaybet! .
Seni tümden kaybetmektense paylaşmaya bile razıyım'' diyerek iki erkeğin bana aynı anda âşık olması.
Ambargo uygularsak ani baskın yapma şansını kaybederiz ve Sovyetlerin füzeleri kaybetmektense onları kullanmaya karar vermesiyle ilk vuruş hakkını onlara kaptırmış oluruz.
Savaşa 1,000 asker gönderip 100 tanesini kaybetmektense… 10 mükemmel asker gönderip hiçbirini kaybetmemek. .
Ve Sovyetlerin füzeleri ilk vuruş hakkını kaybetmektense onları kullanmaya karar vermesiyle onlara kaptırmış oluruz.
Söylentiye göre, Kanadayı kaybetmektense saygıdeğer Kral Louis onu para yerine kullanacakmış.
Hatırladığım kadarıyla biri bana kaybetmektense öl daha iyi deyip kazanmamı istemişti. Ne?
Söylentiye göre, Kanadayı kaybetmektense… saygıdeğer Kral Louis onu para yerine kullanacakmış.
Savaş sırasında çok adam kaybetmektense geri çekilmeyi tercih ederler
Anlamadığını biliyorum, ama seni yeniden kaybetmektense benden nefret etmeni tercih ederim. Oh, tatlım.
Arkadaşın orada büyük miktar kazandı, ama Titus… kaybetmektense ölmeyi tercih eder.
Anlamadığını biliyorum, ama seni yeniden kaybetmektense benden nefret etmeni tercih ederim.
İki cesur genç, her şeye rağmen birbirlerini kaybetmektense ölmeyi tercih ettiler.
İki cesur genç, her şeye rağmen birbirlerini kaybetmektense… ölmeyi tercih ettiler.
Kabinesinin yeni bir acı tasarruf reçetesi uygulamaya karar vermesinden hemen sonra konuşan Papandreu,'' Sonsuza dek her şeyi kaybetmektense, hepimizin şu anda bir şeyler kaybetmesini tercih ederim.
Seninle bir avuç dolusu yıl geçirip, sen hâlâ böyle kaldığın halde ben yaşlı, hasta ve acınası bir durumda olduğumdan seni kaybetmektense şu an ölmeyi tercih ederim.