Examples of using Kaydi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayır, o Kaydi.
Monitorleri kapatin ve kaydi durdurun.
Bir telefon kaydi.
Kredi yok… daha önceki islerinizin kaydi yok… hesabiniz yok… kisisel yatiriminiz yok… Sosyal sigorta numaraniz yok-- Varolmadiginiz bile söylenebilir… Evet.
Bu, yargiç Kesslera belgelerin ulastigi geceye ait, mahkeme… binasinin güvenlik kamera kaydi.
Mofet isminde birinin kaydi yok.
mahkeme… binasinin güvenlik kamera kaydi.
Bu zamana kadar hayatimla ilgili ona karsi hep dürüst oldum ama geçen gece, kaydi silmek için odadan gizlice kaçtigim konusunda ona yalan söyledim.
Yerden bir sey almak için bir anlik arkami döndüm O sirada Anneanneniz kaydi ve düstü.
Eger polis o sürücüyü ele geçirirse Arianin otelden ayrildigini bilecekler ve kaydi silenin sen oldugunu da ögrenecekler.
Madem bu gözetlemenin asıl hedefi Kaydi bunların Francisconun öldürülmesiyle ilgisi ne?
Gerekten bir kaplan mi, yoksa sadece kaplan kükreyisinin kaydi mi vardi?
Mofet isminde birinin kaydi yok, ama.
Kilometrelerce sabika kaydin olmustur.
Sen buzda kaydin.
Yedi yeni kaydiniz var.
Yaraladigin mahkumun olayina kadar siddet kaydin yok hapishanede… bu noktaya gelene kadar?
Bu Lynnin cinayet kaydi.
Hiç suç kaydi yok.
Seo jeong-hwanin ses kaydi.