Examples of using Keating in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Her lanet olası günde bizi öldürmeye çalışmazdı ve Keating hala burada olacaktı. Tanrı gerçek olsaydı, o zaman bu adamlar.
Ve evlendiğimde… kendimi bir Keating olmaya attım,
Ve evlendiğimde… kendimi bir Keating olmaya attım, ve hepsi kendimin bir versiyonunu oluşturmaktı dünya kabul ederdi.
Tabii ki şu an Keating ve Winterbottom ortaklığı isterim.
Tanrı var olsaydı, bu adamlar her gün bizi öldürmek istemez… Keating de hâlâ hayatta olurdu.
Gabriel, dün gece bana gelip… Annalise Keating babanın ölümünden sorumlu mu diye sordun.
Gabriel, dün gece bana gelip… Annalise Keating babanın ölümünden sorumlu mu diye sordun.
Bir itiraf notu yazacağım, Keating olduğunu kanıtlayamazsan, bir ip bağlayacağım
Bir itiraf notu yazacağım, Keating olduğunu kanıtlayamazsan, bir ip bağlayacağım
Ama birkaç Keating ve Madoff kelek yaptı diye… o kişisel dokunuş,
Ama birkaç Keating ve Madoff kelek yaptı diye… o kişisel dokunuş, o saygı bitmiş.
Dershowitz akademik açıdan daha önde ama Keating açık ara daha iyi bir savunma avukatı.
Buradaki sıralanan suçlamaları kabul edin… mahkemede de Bayan Keating aleyhine tanıklık edin.
Neden Michaelayı ya da ödülü Keatinglerin evinde bulacağını düşündün ki?
Sam Keatinge ulaştınız.
Merhaba, Henry Keatingle görüşebilir miyim lütfen?
Bu ofis Annalise Keatingi soruşturmuyor. Açık olayım.
Müvekkilimin Annalise Keatingle ilişkisinin ne ilgisi var?
Hannah Keatinge ulaştınız, sesli mesaj bırakabilirsiniz.
Hannah Keatinge ulaştınız, sesli mesaj bırakabilirsiniz.