Examples of using Kehanetlerin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer kehanetlerin herhangi birisi doğruysa bununla ne ilk ne
Kimileri de kehanetlerin Hezekiyanın( MÖ 700ler) krallık döneminin ikinci yarısı olduğunu savunur.
Dakik ve Kati Kehanetlerin satılmamış nüshaları yayıncı tarafından yok edildi.
gerçek olabilir. Ama hayallerin ve kehanetlerin savaş kazandığını görmedim.
Kardeşinin doğum gününden tam bir gün önce. Daha yeni tartıştığın biri. Kehanetlerin nasıl olduğunu bilirsin.
sihirli kehanetlerin Asırlar boyu efsaneleri anlatıldı.
diğer şeylerle ilgili kehanetlerine sahibiz ve sonra o kehanetlerin hepsini gerçekleştirip o salakların bunlara inanmasını sağlayabiliriz!
Kehanet gördüler mi?
Kehanetlere göre, Tro-Clan şeyi doğacak mı yoksa dirilecek mi?
Kehanetlere ve kadere inanırlar.
Nostradamusun Kehanetlerini okumuş muydun?
Vahiy kehanetlerine inanır mısınız?
Kehanet bunlar!
Kehanetlerini kendine sakla!
Samuelin kehanetlerine rağmen, hep benim yanımda kaldı.
Rambaldinin Kehanetlerine inanıyorlardı.
Maya kehanetlerine göre Samanyolunun merkezinde bir şeytani bir ip görünecek.
Tanrının kehanetlerini yazılı, vaaz halinde
Bütün o kehanetlere ve kitaplara gömülüp kalmıştın.
Tane kehanet ve 3 tane teminat var.