Examples of using Kek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu kek taş gibi sert!
İki kek hırsızı etrafta dolaşırken nasıl uyuyabilirim?
Daha kek servis edilmeden eve dönmem için yalvaracak.
Sana kek getirdim çünkü kıçın çatlayana kadar çalıştığını söylemiştin.
Springfield İlkokulu Kek Satış Günü Cuma günü saat 3te.
Peanuta kek zulanı buldu diye bağırma.
Don't yell at Peanut because he found your Twinkie stash.Buzdolabında kek var.
There's cheesecake in the fridge.Uluslararası Kek Evi. Tamam.
Kek için çok mu erken?
Vücudun, vişneli kek gibi Yatağımdan dökülüyor.
Your body, like a cherry pie Spills out of my bed.Celine Dionun kişisel şefiyle kek pişirirken bize katılın.
Join us as we bake brownies with Celine Dion's personal chef.Şey, şeyi, kek satışı gelirleri tavan yaptığını!
Um, that, uh, bake sale revenue projections are through the roof!Arabanda milyonlarca kek paketi var.
A million Twinkie wrappers on the floor of your car.Evet, cevizli ve böğürtlenli kek. Ev yapımı kek mi?
Yes, it's pecan and blueberry cheesecake. Homemade pie?Uluslararası Kek Evi. Tamam.
International house of pancakes. Okay.Kim kek istiyor?
Who wants flapjacks?Ve Jamienin oyun arkadaşı Chuck için sütsüz kek pişirdik.
And we baked dairy-free brownies for Jamie's playdate with Chuck.Birşey içmek ister misin? Merhaba kek.
Hello, Iambie pie. Will you have a drink?Arabanda milyonlarca kek paketi var.
A million Twinkie wrappers on the floor of your car. There's.Şimdiyse annemin kek satışları arasında… Anais Nin rolüne büründüğünü öğreniyorum.
Bake sales, my mother was Anais Nin. Now I find out that in between.
