Examples of using Kendini kesti in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Felice dün mutfakta kendini kesti. Hadi, Amy.
Felice dün mutfakta kendini kesti. Hadi, Amy.
Nasıl kendini kesti?
Bir şey yüzünden tartışınca kendi kendini kesti.
Ertesi gün babasının usturasıyla kendini kesti.
Mary soğan doğrarken kendini kesti.
Genç bayan kendini kesti.
Kırık bir şişeyle kendini kesti.
Düştü ve kendini kesti.
Yani yardım bulabilmek için kendini kesti.
O deli kadın kendi kendini kesti.
Masadan bıçağı kaptı ve kendini kesti.
Merhaba, Deke. Genç bayan kendini kesti.
Selam, Deke. Genç bayan kendini kesti.
Tom tıraş olurken kendini kesti.
sürecinde kendini kesti.
Evet. Öyleyse bira işletmesine geri gitti, çitte kendini kesti ve sonra.
Kanını bırakmak için kendini kesti, kimliğini cesedin üstüne yerleştirdi.
Marinella kendini kesti ama geri döndüğümüzde, televizyondan bir adam geldi ve kazandığımızı söyledi.
Uzak bir mağarada saklandı, bir daha asla görülmedi. Vahşi doğdu, dünyadan kendini kesti.