Examples of using Koşmuş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer daha hızlı koşmuş olsaydık, kovulmayacaktık.
Scott eve utanç için koşmuş olmalı! Ha, ha, ha!
Koşmuş gibi mi?
Annesi komşuya koşmuş ve bir kova süt ile dönmüş.
Bayır boyunca koşmuş ve uçurumdan aşağı düşmüş olmalı. Sör Henry.
Maraton koşmuş gibi görünüyorsun.
Hemen kapıya koşmuş ve çocuğu evden kaçarken görmüş.
Maraton koşmuş gibi hissediyorum.
Orman boyunca eve kadar koşmuş. Ama bu onu o kadar sarsmış ki.
Saatlerce koşmuş ve nefessiz kalmışsın gibi.
Ne kadar uzaktan koşmuş olursa olsun… daha fazlasını koştuğuna eminim.
Koşmuş işte, sadece koşmuş? .
Koşmuş gibi nefes nefese döndü. Bir saat sonra, memleketlisi kilometrelerce.
Annesi komşuya koşmuş ve bir kova süt ile dönmüş.
Caddeye koşmuş… edeceklerinden korkup.
Buralı bir adam koşmuş, suni teneffüs yapmış.
Katilin peşinden koşmuş olabileceğini düşündüm.
Koşmuş ve bütün kötü adamları vurmuş… sonra da bununla övünmüş.
Kendimi maraton koşmuş gibi hissediyorum.
Birinin peşinden koşmuş ama yetişememiş.