KONUŞMAK ZOR in English translation

• is hard to talk
• is difficult to talk
• is difficult to speak
• hard to have a conversation

Examples of using Konuşmak zor in Turkish and their translations into English

KURTÇUKLAR Bu konu hakkında konuşmak zor ama kurtçukları araştırdım biraz.
This is kind of hard to talk about, but I did some research on maggots.

İngilizce konuşmak zor değildir.
It is not difficult to speak English.

Tom ile konuşmak zor, değil mi?
Tom is hard to talk to, isn't he?

Seninle konuşmak zor. Hele sen sana benzemeyince.
Hard to talk to you when you don't look like you.

Seninle konuşmak zor oluyor.
I'm finding you hard to talk to.

Bizle konuşmak zor.
It's hard to talk to us.

Annem yanımdayken konuşmak zor oluyor.
It's hard to call when my mom's around.

Konuşmak zor olur.
It's hard to talk.

Ağzına yapışmış o bantlarla konuşmak zor oluyor, değil mi?
It's hard to talk with duct tape on your mouth, isn't it?

O kadar çok çiğneyince konuşmak zor oluyor.
It's hard to talk with so much heavy chewing to do.

Sadece… şey… Bazı şeyler üzerine konuşmak zor oluyor.
It's… it's just, it's… it's hard to talk about some things.

Kör bir adamla konuşmak zor.
It's hard to talk to a blind guy.

Bir kadınla, erkek erkeğe konuşmak zor olmalı.
It's hard to talk man-to-man with a woman.

İyi Fransızca konuşmak zor.
It's hard to speak French well.

Bu şekilde alay edersen seninle konuşmak zor olacak.
It's hard to talk if you're going to be so cynical.

Sen buradayken senin hakkında konuşmak zor, tatlım.
Hard to talk about you when you're standing here, darling.

Şeytani bir sürtüğü boğmayı düşünürken Tanrıyla konuşmak zor.
It's hard to talk to God when you're thinking about strangling an evil bitch.

Yeter bu kadar, bu havada konuşmak zor oluyor.
That's enough, it's hard speaking in this air.

Bugünlerde sivillerle konuşmak zor.
It's so difficult to talk to civilians these days.

Boş yatakla konuşmak zor.
It's tough to have a conversation with an empty bed.