Examples of using Zor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu kasaba zor zamanlardan geçiyor.
Biliyorsunuz, tüm bu zor işin sonucu.
Bir seferlik de olsa normal olman çok mu zor?
Çünkü ellerimde bu kelepçeler varken Konuya odaklanmak epey zor oluyor.
Deliverancetan olmadığın için bunu anlamanın zor olduğunu biliyorum.
Kaymak bu kadar mı zor?
Selam ufaklık. Baban zor bir gün geçirdi evlat.
Onda zor öğrenme ve… dürtü kontrol sorunları olduğunu hatırlarsın. Evet.
Bazı günler daha zor oluyor ama iyi hissediyorum.
Bu tarz zor kazanılan bir maçı City evvelki sene de yaşamıştı.
Okuması en zor olan Fitzhughun kurbanlarından olan Nadia Swaininkiydi.
Bunun senin için zor olacağını düşünmemiştim Marcel.
Bunun senin için zor olacağını düşünmemiştim Marcel.
Zor diyorum -Zor yani -Ne?
Bay Donatinin düşündüğünden çok daha zor, değil mi?
Ama öyle olursanız… sizi yıkmak çok daha zor olacak.
Kes sesini dostum, daha önce bundan daha zor durumlara düşmüştük.
Selam ufaklık. Baban biraz zor bir gün geçirdi.
Tanrılar… Bu iş düşündüğümden daha zor olacak.
Bu zorluğu göğüslüyorum. Bu çok zor bir şey.