Examples of using Inanmak zor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Olanlar ve Finnden sonra Bir şeylerin sürüp gideceğine inanmak zor.
Paçayı bu kadar kolay kurtardığımıza inanmak zor biraz,?
Onun için kavga ettiğimize inanmak zor.
Senin, Nobel Ödülü dağıtan bir ülkede doğduğuna inanmak zor.
İnsan iskeletine bu kadar et bağlanabileceğine bile inanmak zor.
Gövdeden teşhis olmadığına inanmak zor.
Bay Black, inanmak zor buluyorum.
Çok güzel. 300 m yukarıda fırtınaolduğuna inanmak zor.
Senden gelse de bu bilgiye inanmak zor.
Böyle bir yaz gününde bile bulutların toplandığına inanmak zor.
Ben… idim. Demek istediğim, bunun inanmak zor olacağını biliyorum.
Tanrım, inanmak zor.
Bu kadar dayanabilmenize inanmak zor.
Bir ideoloji için kendilerini öldürüren, bu kızlara inanmak zor.
Bu gibi şeyleri yapabileceğine inanmak zor.
Gerçekten olduğuna inanmak zor.
Cinayet kurbanlarının sesinin duyulmasına izin vermeyen bir Tanrıya inanmak zor.
Cinayet kurbanlarının sesinin duyulmasına izin vermeyen bir Tanrıya inanmak zor.
Sen çıktığında Pacein altı yaşında olacağına inanmak zor.
Kendi çatısı altında neler döndüğünden haberi olmamasına inanmak zor.