Examples of using Konuştuğumda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Nadiren cevap verirdin. Seninle konuştuğumda.
Marie, ben konuştuğumda, sen ne duyuyorsun?
En son o adamla konuştuğumda adamı beni vurdu.
Bu yüzden ben konuştuğumda yargıçlar dinler.
Çünkü onunla son konuştuğumda bana artık özgür olduğumuzu söyledi.
Onlarla konuştuğumda beni sadece susturuyorlar.
Neden seninle konuştuğumda duvara karşı konuşuyorum gibi hissediyorum?
Onunla en son konuştuğumda ikinci bir şansı olduğunu düşünüyordu.
Yani sizinle konuştuğumda aslında kendimle konuşmuş oluyorum.
Onunla konuştuğumda tepki veriyor.
Geçen hafta onunla konuştuğumda, sesi her zamanki gibiydi.
Doktorla konuştuğumda daha çok bilgi sahibi olurum, tamam mı?
Seninle konuştuğumda bazen kimin yetişkin olduğunu unutuyorum.
Sınıf öğretmeniyle konuştuğumda Samın yakın arkadaşlık kurmakta zorlandığını söyledi.
Evet ama polisle konuştuğumda beni bakım şirketine yönlendirdiler.
Seninle konuştuğumda bana bak.
Seninle her konuştuğumda Blair, bu konuyu 20 kişi daha öğreniyor.
Zotovla konuştuğumda, bu işin sonunun nereye varacağını anladım.
Onunla telefonda konuştuğumda sesi yorgun geliyordu.
Sizinle konuştuğumda bana cevap verin.