Examples of using Korumaktan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Korumaktan sorumludur. yasa
Bizzat Tanrının insanlara bahşettiği emanetleri korumaktan daha büyük özveri ne olabilir?
Onu korumaktan başka çaremiz yok.
Beni korumaktan başka bir şey yapmanı istemiyorum.
Ailesinin geleceğini korumaktan ziyade kiliseye gitmeyi tercih ederdi.
Ailesinin geleceğini korumaktan ziyade kiliseye gitmeyi tercih ederdi.
Halk artık hükümetin… onları korumaktan aciz olduğunu görecekti.
Daha tek istihbarat kaynağınızı korumaktan acizsiniz!
Köpekbalıklarını korumaktan bizi alı koyuyorlardı.
Bunu korumaktan mutluluk duyarım.
Seni onlardan korumaktan memnun olurum fakat sana pahalıya mal olur.
Bugün başkanı korumaktan kim sorumlu?
Senatör Brackeni korumaktan farklı değil bu.
Onu korumaktan başka amacım yok dediniz.
Onu korumaktan başka amacım yok dediniz.
Korumaktan bahsederler. Hep kadınları.
Oyunda vezirini korumaktan daha fazlası var.
Tabiki de polisin göstericileri korumaktan aciz olması rezalet bir durum.
Kendimizi korumaktan başka bir seçeneğimiz kalmazdı değil mi?
Ve onu korumaktan hiç vazgeçmediniz.