KORUMASI IÇIN in English translation

to protect
korumak
koruyacak
koruma
to keep
tutmak
saklamak
devam etmek
kalmasını
korumak
tutacak
sürekli
etmek
tutabilmek için
sağlamak için
to guard
korumak için
koruyacak
koruma
muhafızı
bekçilik
gardiyanlığını yapmak
korur
for protection
korunmak için
koruma için
korumak için
korunma
korunmasına yönelik
to save
kurtarmaya
kurtaracak
korumak için
kurtarabilmek için
kaydetmek için
saklamak
to defend
savunmaya
korumaya
savunacak
karşı
to cover
korumaya
örtmek için
kapatmak için
karşılamak için
gizlemek için
örtbas etmek
örtecek
siper
kapsayacak
idare
to fend for
korumak için
başımızın çaresine bakmak için
bakmak için
savunmak için
to secure
sağlamak
güvenli
korumanın
güvenceye almak için
garantilemek için
güvence altına
emniyete almak için
garantiye almak için
emniyete alın
to preserve
korumak için
koruma
muhafaza etmek
saklamak
korunması için
korunur olsun

Examples of using Koruması için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kutsal Ana, bizi koruması için meleklerini gönder.
Send thy angels to defend us.
Bizi koruması için evimize birkaç ajan gönderiyorlar şu anda.
They're sending agents to-- to our house right now to guard us.
Onları koruması için Ramın kardeşi Lakshmanı yanlarına alır.
For protection, they took along Ram's brother Laxman. Fourteen years.
Polise beni koruması için telefon ettim.
I only phoned the police to cover me.
Ve şimdi uykuya dalıyorum İsaya ruhumu koruması için dua ediyorum.
And now I lay me down to sleep I pray the Lord my soul to keep.
Thundera, bir kez daha onu koruması için sizlere bakıyor asil savaşçılar.
Thundera once again turns to you, noble warriors, to defend her.
Sizi koruması için bizimkileri göndereceğim.
I will send some guys to guard you.
Polise beni koruması için telefon ettim.
I only phoned the polis to cover me.
Adil olmak adına Zolta bükücülüğünü koruması için dövüşme fırsatı tanıyorum.
In the interest of fairness, I will give Zolt the chance to fight to keep his bending.
Seni koruması için bir asker görevlendirdik.
We have appointed a soldier to guard you.
Bizi koruması için.
This is for protection.
Onu ben ayarladım. Polise beni koruması için telefon ettim.
I only phoned the polis to cover me.
Tanrıya ruhumu koruması için dua ediyorum.
I pray the Lord my soul to keep.
Beni koruması için Susanı da götüreceğim.
I will take Susan with me for protection.
Dawn onun bacaklarını kırdırdı, ve mezarları koruması için uçurumdan attı.
His legs were broken by Dawn, and was thrown to Regret Cliff to guard the graves.
Onu ben ayarladım. Polise beni koruması için telefon ettim.
I only phoned the police to cover me.
Beraber söylüyoruz: Ruhumu koruması için Tanrıya yalvarıyorum.
And we say together: I pray the Lord my soul to keep.
Bu nedenle onu koruması için yanına bir Mesquite ağacı diktim.
That's why I planted that Mesquite tree right next to it, for protection.
Isabele bu yeni canı koruması için yardım et.
Help Isabel to guard this new life.
Evet, silahı ona kendini koruması için vermiştim.
Yes, I did give him the gun for protection.
Results: 489, Time: 0.0965

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English