Examples of using Kovmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onu kovmaya hazırlanıyorum.
Bizi kovmaya geldiler sonunda.
Brass onu kovmaya çalışıyor ama onun da bu işin avantajlarına ihtiyacı var.
Beni kovmaya çalıştı.
Yani bizi kovmaya kalksan duvardan duvara halıya sararım seni!
Ağabeyimi kovmaya nasıl cesaret edersin?
Beni kasabadan kovmaya gelen şerif misin?
Beni kovmaya nasıl cüret edersiniz?
Hizmetçilerimiz onları kovmaya çalıştı ama Billy bağırmaya başladı.
Hizmetçilerimiz onları kovmaya çalıştı ama Billy bağırmaya başladı.
Bizi kovmaya mı çalışıyorsun? Siz gidin?
Ne zaman beni kovmaya çalışsa, ben kalıyorum.
Beni kovmaya nasıl cüret eder?
Sıska Fransız kıçını kovmaya ne dersin, ha?
Sıska Fransız kıçını kovmaya ne dersin,!
Sıska Fransız kıçını kovmaya ne dersin,?
Kovmaya çalışıyorsun. Debelenmene gerek yok Bernard.
Kovmaya çalışıyorsun. Debelenmene gerek yok Bernard.
Kötü ruhları kovmaya yardım ediyor. Kutsal ipim.
İkisini de kovmaya ne dersin?