KRALLIĞIMI in English translation

kingdom
krallık
kraliyet
mülk
krallığı
egemenliği
hükümranlığını
saltanat
king
kral
the monarchy
monarşi
krallığın

Examples of using Krallığımı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İspanya Kralı, Mary, dört Fransız kralı, sekiz Papa,… hepsi benim ölmemi istedi.
The King of Spain, Mary, four French kings, eight popes they all wanted me dead,
Yetkili, Krallığın'' bu gelişmenin Kosova ve komşu ülkelerdeki güvenlik ve istikrar direklerinin güçlendirilmesine olumlu katkıda bulunmasını umduğunu'' da ifade etti.
The Kingdom"hopes that this development will positively contribute to strengthening the pillars of security and stability in Kosovo and its neighbouring countries", the official said.
Dünya kralları, büyükleri, komutanları,
The kings of the earth, the princes,
Ne yaptığınıza bakılmaksızın ne kadar telafi edilemeyeceğine inansanız da kralınız ve valiniz size temiz bir sayfa sunuyor.
No matter what you have done, no matter how irredeemable you believe it to be, your king and your governor wish to offer you a clean slate,
İsraillileri yöneten bir kralın olmadığı dönemde, Edomu şu krallar yönetti: Beor oğlu Bala.
Now these are the kings that reigned in the land of Edom before any king reigned over the children of Israel;
Hizkiya, ‹Tanrımız RAB bizi Asur Kralının elinden kurtaracak› diyerek sizi kandırıyor. Sizi kıtlığa ve susuzluğa terk edip ölüme sürüklüyor?
Doth not Hezekiah persuade you to give over yourselves to die by famine and by thirst, saying, The LORD our God shall deliver us out of the hand of the king of Assyria?
Balo kralı ve kraliçesi ve Güzel Memeli Küçük Hanımlar.
Prom kings and queens and Little Miss Cute Tits,
Tapınak duvarları arasındaki hikayeler, firavunların krallığını fethetmeyi deneyen dışlanmışlara karşı savaş sayılır.
Among the stories on temple walls are accounts of battles against outsiders who tried to conquer the kingdom of the pharaohs.
Şanlı padişah, kralların kralı büyük emir
The glorious padishah, King of kings grand emir
Herkesin hükmüne karşı, Kralları hariç. Diyorlar ki bir hristiyan misyoner krallıklarına ulaşmış ve kalmasına izin verilmiş.
Arrived in their kingdom and was allowed to stay, against the better judgment of everyone… They say a Christian missionary except their King.
Herkesin hükmüne karşı, Kralları hariç. Diyorlar ki bir hristiyan misyoner krallıklarına ulaşmış ve kalmasına izin verilmiş.
Arrived in their kingdom and was allowed to stay, except their King. against the better judgment of everyone… They say a Christian missionary.
Kraliçe öldüğü zaman, Anne. ve krallığın varisi olan prensesle evleneceğini söylemiş. komşu krallığın prensi gelmiş.
And said he would marry the princess who will inherit the kingdom. Mother. When the queen died, a prince from a neighboring kingdom came.
Prenses krallığın varisi olma Bu yüzden ama özgürlüğünü kazanmış. ve prensle evlenme hakkını kaybetmiş.
But she gained freedom. the youngest princess lost the right Thanks to that, to inherit the kingdom and to marry the prince.
Krallığımı asla alamayacaksın.
You will never take my kingdom.
Krallığımı yönetiyorum zaten, yeni krallığımı.
I am running a kingdom my new kingdom.
Sana krallığımı bırakıyorum.
I leave you my kingdom.
Mm. Krallığımı kaybettim.
I lost my Kingdom. Mm.
Krallığımı kaybettim. Mm.
I lost my Kingdom. Mm.
Krallığımı kurtarmak için yapmıştım.
I did it to save my kingdom.
Mm. Krallığımı kaybettim.
Mm. I lost my Kingdom.
Results: 74359, Time: 0.0319

Top dictionary queries

Turkish - English