KRIPTON in English translation

• krypton
• kryptonian

Examples of using Kripton in Turkish and their translations into English

Val?- Evet. Kripton, hastalığı ben hâlâ çocukken yok etmişti,… fakat çok şey kaybolmuştu.
But much was lost. Val? Yes. Krypton eradicated the disease when I was still a child.

Kripton arşivlerinin sorumlusu olarak… Kal-El, oğlum… gezegenimizle ilgili en karanlık hikayeyi sana anlatmak bana düşer.
Kal-El, my son… as keeper of the archives of Krypton… it falls to me to tell you of the darkest episode in our planet's history.

Adı Kripton.
It's called Krypton.

Kripton askeri lideriyim.
I was Krypton's military leader.

Kripton şansını denedi.
Krypton had its chance.

Patlayan Kripton gezegeninin parçaları.
Fragments from the planet krypton.

Antik Kripton çarpıklığı.
Ancient Kryptonian deformity.

Burasi Kripton gezegeni oglum.
The planet Krypton, my son.

Kripton gezegeni demek istedim.
I meant the planet krypton.

Kripton yok edildi sanıyordum.
I thought Krypton was destroyed.

Kripton şansını kullandı!
Krypton had its chance!

Kripton sadece yörünge değiştiriyor.
Krypton is simply shifting its orbit.

Burası Kripton gezegeni oğlum.
The planet Krypton, my son.

Kripton orada mı?
Is that where Krypton is?

Artık Kripton da yok.
There's no more Krypton, either.

Bunlar Kripton gezegeninden gelmiş.
They were on the planet Krypton.

Burası Kripton gezegeni oğIum.
The planet Krypton, my son.

Kripton bu savaşın sonunu göremeyebilir.
Krypton may never see the end of this war.

Ve Fransa da Kripton gibiydi.
And France was like Krypton.

Kırmızı Kripton güneşi gibi parlıyor.
It flashes red like our Krypton sun.