Examples of using Kubbe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kubbe aşağı inmeden onlara zarar vermediğin sürece kalabilirler.
Yerine Hyun-woo kubbe içine girelim.
Öyleyse kubbe içine nasıl gireceğiz?
Kubbe gibi görünüyor.
Kubbe yine mi yükseldi?
Ama içinde bir şey kubbe ile bir tepkme tetikledi.
Norrie ve Joe kubbe ile ilişilerini test etmeye devam eder.
Kubbe dört büyük ayak üzerinde durmaktadır.
Beni Kubbe hakkında düşüncelere sevk ediyor.
Kubbe indikten sonra radyasyon değerlerini izlememiz istendi.
Affedersiniz, Kubbe ne kadar uzaklıkta?
Kubbe sayesinde tanıştık.
Bilmiyorum. Kubbe daha önce hiç böyle bir ses çıkarmadı.
Çünkü Kubbe büzüşüyor.
Kubbe büzüşüyor.
Yani kubbe başka bir büyüme safhasına hazırlanıyor.
Kubbe küçülüyor.
Kubbe çöktükten sonraki kargaşada kaybetmiştim.
Madem öyle üstüne kubbe dikip kafana da teleskop sıkıştıralım.
Kubbe altından iletişim kurmamızın tek yolu bu.