KUMRULAR in English translation

• lovebirds
• doves
• turtledoves
• love birds
• lovey-dovey
• two lovers
• pigeons

Examples of using Kumrular in Turkish and their translations into English

Frambuazlı beyaz pasta geldi ve kumrular salındı.
White cake with raspberry filling and the doves being released.

Maceraya girmeyin, kumrular.
No more adventures, lovebirds.

Kumrular mı, neden kumrular?
Doves, why doves?

Hey, kumrular!
Hey, lovebirds!

Evet. Kumrular çiğdi.
The doves were raw. Yes.

Çok erken. Kumrular.
Lovebirds. That is so soon.

Kumrular mı, neden kumrular?
Why doves? Doves.

Sen nasılsın? İki kumrular nasıl tanıştınız?
How did you two lovebirds meet? How about you?

Seni küçük kumrular.
You little lovebirds.

Akşama sığınakta görüşürüz kumrular.
See you at the shelter tonight, lovebirds.

Kusura bakmayın kumrular.
Sorry to interrupt, lovebirds.

Sonra görüşürüz. Kumrular!
See you later… lovebirds.

Şimdi kumrular gibi şarkı söylüyor.
Now sings like a dove.

Aşk şarkısı söyleyen kumrular gibi ve huzurunu bozma.
Like the dove, sing of love and keep your peace.

Siz kumrular etrafta sinsice dolaşıp doktorculuk oynuyorsunuz!
You two lovebirds sneaking around playing"romper room" unsupervised!

Bahar zamanı kumrular şarkı söylerken hatıralar tekrar canlanır.
When the koels sing in spring, it's time again for memories.

Siz kumrular hala didişiyor musunuz?
You two lovebirds still bickering?

Bunlar çok enteresan kumrular, ama, ben gidiyorum.
Very interesting, lovers. I'm off.

Söyler misin Baba, buradaki kumrular Londradakilerden farklılar mı?
Tell me Babuji, are the doves here different from the doves in London?

Tatmak ister misiniz kumrular?
You two lovebirds want a taste?